"OUTSOURCING" SISTEMI HK. FARKLI GORUSLER VE UYGULAYICININ TANITIMI




Yıllar önce I.L.O 'nun Turizm Bakanlığı bünyesinde ,çalışanlarına sunmuş olduğu eğitim gezisine ,şanslı bir eğitimci olarak ben de katılmıştım.

Önce I.L.O nun merkezi İtal'ya ya, daha sonra da ,Fransa'nın başkenti, Paris'e giderek ,hem verdiğimiz eğitim ile ilgili uygulamaları ,hem de teoride, eğitimci olarak uygulanması gereken, metodolojik yöntemleri, rehberimiz "Garen KÖKÇİYAN" (fotoğrafta yanımda oturan ) " eşliğinde ,yaklaşık onbeş günlük bir geziyle, yerinde inceleme fırsatı bulmuştuk.

Sevgili OTED başkanı Nilüfer de hatırlayacaktır .

O dönemde Paris ' te bir otel yöneticisinin verdiği seminerde ,otelde bulunan departman çalışanlarının, profilleri hakkında bilgi verilirken," Housekeeping" departmanında çalışanlardan da bahsedilmiş ve bu departman için seçilen işçilerin ,kendi vatandaşlarından değil de, yurt dışından ülkelerine çalışmaya gelen, üçüncü dünya ülkelerinin vatandaşlarından, seçtiklerini söylemişti.

Basit bir temizlik işi olarak görülen bu departmanın, yaptığı işi küçümseyerek,çalışanını da bir o kadar vasıfsız konumundan seçerek, uzmanlık gerektiren bir çok detayın ,nasıl yapılacağını sorduğumda -ki bunu biraz da kızgınlıkla sormuştum -benden özür dilemiş, aslında bu departmanın da en az diğer leri kadar önemli ve uzmanlık alanı gerektiren bir bölüm olduğunu kabul etmişti.
(Tabii sonra rehberimden, yöneticinin , ne kadar" cadı" olduğuma dair serzenişte bulunduğunu da seminerden sonra öğrenmiştim :)) )

Şimdi gördüğüm manzara, bana o günleri anımsattı. Umarım doğru yolda ilerliyoruzdur.!

Aşağıya okunması gereken, bu konuda ,bir iki link ilave ediyorum

Ve takdiri sizlere bırakıyorum .


http://www.dcprofesyonel.com/



http://www.turizmdebusabah.com/haber_detay~haberNo~47270~f~tart%C4%B1%C5%9Fmal%C4%B1_konu_outsourcing_hakk%C4%B1nda___.htm



http://www.turizmgazetesi.com/articles/article.aspx?id=18810

N.Ö

Read Users' Comments (0)

TÜRKİYE' DE ALDIĞIMIZ EĞİTİM VE STAJ YURT DIŞINDAKİ ÇALIŞMALARA NASIL YANSIYOR ?


İnterneti tararken ,"Kat Hizmetleri İdaresinde Uzmanlaşma" ' yı anlatan ,
Thomas J. A. Jones tarafından
kaleme alınmış kitabı buldum.

İnternet üzerinden kitabı okumaya başladığımda, sayfalarının arasından ,housekeeper olmak üzere attığı kocaman adımlarla ( sevgili Emir 'in, bir önceki yazımda bahsettiğim, gazetedeki alıntısından tanıdık bir isim), "ÇİĞDEM DUYGULU" nun hikayesi çıktı karşıma .....


ttp://books.google.com.tr/books?id=iHFdpup-yNQC&pg=PA168&lpg=PA168&dq=%C3%A7i%C4%9Fdem+duygulu&source=bl&ots=i_YBo66MBn&sig=U-TA4dmpIpLt4TIVa8Yq50QfV04&hl=tr&ei=DaiGSoPyA4e4mgO8zJniBA&sa=X&oi=book_result&ct=result&resnum=1#v=onepage&q=&f=true

Anlayacağınız bu yol sadece TÜRKİYE ' de değil ,Dünya 'nın her yerinde zor ve dikenli bir yol.

Bu yola başkoyan herkesin ," yolları açık olsun !"

N.Ö

Read Users' Comments (0)

"KADIN" VE" HOUSEKEEPİNG "ÖZDEŞLEŞTİRMESİ

Sosyal ağların en güzel yanı, yerde ararken bulamadıklarınızı, size gökten kucağınıza düşürüp (elma misali ), armağan etmesidir.

Sevgili ,Emir Hepoğlunu'da "facebook iletişim ağı" sayesinde buldum.
Ve hemen kaçırmadan ,bağlantı olanaklarını kullanarak, bir meslektaşıma daha kavuştum.

Bugün de onun bizlerle paylaştıkları arasından , sizin için güzel bir yazısını seçtim.

Malum, herkes bilir, Duygu Asenan 'nın "KADININ ADI YOK" kitabını.
Bir dönemin isyan bayrağını göklere taşıyan , kadın yazarlrımızdan biridir.
Rahmetle de anıyorum bu vesile ile....
Genç yaşta beyindeki bir kanser oluşumu ile kaybetmiştik,yazarımızı.

Ama işte cümlelerinin ne kadar etkili ve kalıcı olduğunu ,bugün meslektaşımın da mesleğini ,bir kadına benzeterek ,otelcilik alanındaki zorluklara atfen, yazısını onun imgeleriyle taçlandırmasından görebiliyoruz.

Başarılarının devamını diliyoruz .

N.Ö


Aşağıya direkt tarafıma gönderdiği sözkonusu yazısını ekliyorum.

YAZAN : EMİR HEPOĞLU

HOUSEKEEPER 'IN ADI YOK !

Otellerin en cefakar departmanlarından birinde yöneticilik yapar kendisi , nerede ise personel sirkülasyonu en çok onun ekibinde gerçekleşir , otelin en büyük kadrolu ikinci departmanı olmasına rağmen nerede ise sözü en az geçendir , bütçe yapılırken , üniforma alınırken ya da dekorasyon ile ilgili herhangi bir ürün seçiminde asla ona sorulmaz. Kadro sayısına o karar veremez , kibarlık olsun diye en fazla görüşü alınır ama yine bildik şeyler yapılır , ondan ve ekibinden tek beklenen sorunsuz ve düşük cost’lu bir sezon geçirmeleridir. Gerektiğinde tüm binanın ondan sorulacağı ,tek sorumlunun o olduğu söylenir . En müstesna köşeler , lüks salonlar ve mobilyaları , pahalı abajurlar ,avizeler , saten ve ipek perdeler, granitler , mermerler ,halılar, hatta kral daireleri , genel müdürlük ofisi ve diğer tüm yönetim ofisleri ondan sorulur , 50 veya 100 milyon dolarlık yatırımın ( teknik bölümler hariç ) nerede ise tümü onun sorumluluğundadır ama hem çok sorumludur hem de çok sorumsuz.

Havuz çevresinde çam yaprakları dökülmüştür onun suçudur , misafir odasında toz vardır onun suçudur , ana restoran da zemin kirlenmiştir onun suçudur , bahçe yolları yıkanmamıştır onun suçudur , fırtınada iskele toplanmamış dolayısı ile minderler denize uçmuştur bu da onun suçudur , personel yemekhanede ve kapalı havuz çevresinde insanlar kayıp düşmüş yaralanmışlardır onun ve ekibinin suçudur , plaj da havlu sıkıntısı yaşanmıştır onun suçudur , personel tuvaletleri berbat durumdadır bu da onun suçudur , normal şartlarda yüksek sezonda olması gereken kadrosu 75 iken 40 kişi ile çalışma zorunda bırakılmıştır sanırım bu da onun suçudur.

Oysa bu tür sıkıntılar yaşandığında kimsenin aklına gelmez ,konunun aslı ya da iç yüzü. 60 dönüm genel mekanı ve 400 odası olan bir tesiste , malum sebeplerden dolayı en yüksek sezonda olsa dahi personel kısıtlamasına gidilirse , sürekli dökülen çampürler de süpürülemez , yollar da yıkanamaz . Fırtına ,kasırga ise hak getire , daha lobinin akan tavanına ve cam kenarlarından sürekli sızan yağmur sularına müdahale edememiş garibim üç beş personel ,kaldı ki o rüzgarda o yağmurda iskeleyi toplayacak ; Plajda ve havuzda ise havlu sıkıntısı yaşanmış , misafir memnuniyeti çok düşmüş acaba neden diye soran yetkili omuzu kalabalıklarda aslında çok iyi bilmektedirler teknik departmanın buharı kestiğini , sebep ise ekonomik tedbirler , ama kimsenin aklına gelmez konuyu bu şekilde sorgulamak , ya da işlerine gelmez , gelemez. Ama bir kurban vardır halihazır da , istenildiği an çağırılır fırçalanır , akıl verilir ve geri yollanır , ta ki sabrın sonu selamettir demekten vazgeçene yeni bir tesis bulup kaçana kadar kendisi.

Kimden ya da hangi meslek gurubundan bahsettiğim aslında gün gibi ortada. Antalya’da yatırım ve işletme belgeli tam tamına 858 ad. Tesis var , elbette bir o kadarda Housekeeper ve bunlardan 200 civarında olan ve sayıları sürekli artan beş yıldızlı otellerin 200 de Housekeeping Departmanı yöneticisi olması kuvvetle muhtemel ; Nedenmi böyle diyorum , çünkü Departman Müdürüne ne gerek var Asistan ile idare edin mantalitesi şu aralar yatırımcı zatı muhteremler ve bir kısım otel yöneticisi arasında çok popülerde ondan. Her ne ise konumuza dönelim , bu 200 bay ve bayan meslektaşımdan , adım gibi biliyorum ki aşağı yukarı 20 si ya da biraz daha fazlası ( ki bunlar çok iyimser rakamlar ) yukarıda yansıtmaya çalıştığım sıkıntıların onda birini yaşamıyor. Gayet iyi tesislerde ve uzman yöneticiler ile akıl ve sermaye sahibi yatırımcılar la çalışıyorlar , olmaz böyle şey diyen beri gelsin. Bunun dışında kalan kişiler ise belki de bizim verdiğimiz örneklerden daha da abartılısını yaşıyorlar malesef.


Tablo oldukça vahim ve üzücü olsa da yaşananlar gerçek . Gelelim kuru fasulyenin faydalarına , aslında bir çok Housekeeper meslektaşımın içinde bir ukte’dir ,ciddi bir sıkıntıdır bu konu . ABD ve Avrupa da ki meslektaşlarımız ile hizmet kalitesi ve performans açısından çokta farklı yönlerimiz olmasa da , ki bence bir çok yönden onlardan ilerideyiz , onlar kadar mesleğimize sahip çıkamamamız çok üzücüdür.Geçen aylar içerisinde gerçekleşen Avrupa ve Amerika Executive Housekeeper derneklerinin birleşmesi , kıtalararası bilgi alışverişini oldukça güçlendirmiş görünüyor.Zira temizlik sektöründeki son gelişme ve trendler ile çıkan yeni ürünler hakkında bu dernekler arasında ciddi bilgi alışverişi söz konusu , öyle ki bu dernek yönetimleri üyelerine farklı ülkelerde çalışmak istedikleri takdirde danışmanlık hizmeti bile verebiliyorlar .Bu arada kısa bir süre önce görüştüğüm IEHA Internatıonal Executıve Housekeepers Association yöneticileri Türkiye OTED ile birleşmeye de oldukça sıcak bakıyorlar ; Bunu da dip not olarak düşerek konunun asıl muhataplarının ilgisini çekebileceğimi umuyorum.

Konunun asıl çözüm ve çıkış noktası gördüğüm kadar ile eğitimde ve kişisel donanım noktasında tıkanıp kalıyor. Eğitim derken sadece meslektaşlarımın kendilerini eğitmesinden bahsetmiyorum elbette , konunun başka boyutları da var , ‘’Havuzkipır ‘’ da neymiş diyen çok otel patronu gördük bugüne kadar ; Ne kadar önemli ve hassas bir konu üzerinde çalıştığımızı diğer meslektaşlarımıza ve bilhassa otele yönetimlerine anlatamama özrümüzden de bahsetmek ve bunu nasıl aşacağımız konusunda projeler üretmek ten bahsediyorum burada. Elbette konu kişisel eğitim noktasında da tıkanıp kalıyor maalesef . Departman müdürü arkadaşlarımızdan birçoğu bir tane olsa dahi yabancı dil konuşamıyor , bilgisayar bilgileri ise msn sohbetlerinden ibaret , dolayısı ile kendilerine donanım kazandırmak gibi bir çabaları yok , kadroculuk yapmanın ve sıkça yeni tesislerin açılmasının çarpık sonuçları arasında , ‘’ seni şövalye ilan ediyorum ‘’ der gibi terfi dağıtılması da cabası. Daha karşısındakine laf anlatamayan insanlardan en az 100 personele sahip departmanları yönetmeleri bekleniyor , elbette buda beraberinde personel in mutsuzlaşmasını ve departmanın başarısız olmasını getiriyor. Ancak yinede başta Antalya OTED ve ardından İstanbul OTED olmak üzere dernek yönetimlerinin son yıllarda bu ve benzeri konular üzerine yaptıkları çalışmalar takdire şayan da olsa , dernek toplantı ve eğitim çalışmalarına katılımın az olmasının bence tek nedeni , ‘’ben departman müdürü oldum ya bu artık bana yeter ‘’ mantalitesinden başka bir şey değil.

Yinede içimizi aydınlatan bizi gururlandıran , varlıkları ile bizi onore eden , arkamızdan gelen genç meslektaşlarımıza örnek olarak gösterebileceğimiz bir çok insanda mevcut elbette. Mesela Sayın Çiğdem DUYGULU 1980 yılından bu yana ABD ‘de Registered Executive Housekeeper olarak çalışan Duygulu 23 yıldır Florida da yaşıyor . ABD de yaşamaya başladığı ilk yıllarda New York ta meslek hayatına başlamış , daha sonra taşındığı Florida da IEHA üyesi olmuş ve Florida Bölge Direktörlüğüne kadar yükselmiş . Şu an çalıştığı Marriott Coral Springs otelinde ise 11 yıldır meslek yaşamını devam ettiriyor.Bir çok makalesi ve eğitim çalışması olan Duygulu ABD deki başarılı ve önemli temsilcilerimizden biri. Fatma BİRKARDEŞLER DALKILIÇ 15 yılı aşkın bir süredir Kazakistan da çalışıyor Intercontinental Astana’nın Executive Housekeeper’ı olarak başarılı iş yaşamını yurtdışında sürdüren Dalkılıç bu ülkede açılış otellerinde de hizmet vermiş. Kesin dönüş yapmayı düşünmeyen Fatma BİRKARDEŞLER DALKILIÇ Asya daki en önemli mesleki temsilcilerimizden bir tanesi . Ve son bir örnek de Kuzey Afrika’dan Mısır ‘dan Güldane ARICI . Arıcı 10 yıldan uzun bir süredir Akdeniz’in karşı kıyılarında meslek hayatını sürdürmekte. Tunus ‘da uzun süre Executive Housekeeper olarak çalıştıktan sonra Mısır’a geçen sayın ARICI her iki ülkede de açılış tecrübesine sahip.

Görüldüğü üzere mesleğimiz açısından uzman yöneticilerimizin yurtdışında profesyonelliklerinden dolayı kolayca iş bulabilmeleride söz konusu burada. Genç meslektaşlarımıza model gösterebileceğimiz bir çok insanda elbette ülkemizde de yaşamakta ve meslek hayatlarını sürdürmekte , örneğin Sayın Şule BİLLUR ,uzun yıllar Executive Housekeeper olarak çalışan ve ardından Genel Müdür Yardımcılığı yapan BİLLUR geçtiğimiz aylarda Genel Müdür oldu . Ancak tüm bunlara rağmen mesleğimizi çok iyi tanınmadığımız , cazip hale getiremediğimiz aşina. Öğrenci arkadaşlarımızın tercihleri arasında hep son sırada olmamızda üzücü elbette. Bu kadar sıkıntı ve söylenmenin ardından geçenlerde kendi çapımda online bir anket gerçekleştirdim , telefon ve bilgisayar aracılığı ile görüşlerini aldığım , genel müdür , departman müdürü , personel v.b. farklı pozisyonlardaki kişilerden bana bir Housekeeper tarifi yapmalarını rica ettim , sonuçları ise aynen şöyle ;

GÖKHAN KARAHAN / SİMENA SUN CLUB SATINALMA DİREKTÖRÜ / ÇAMYUVA ANTALYA

Otoriter , modern , ve duruşu dik yönetimde söz sahibi birisi olmak zorunda.


NURİ TALAS / ROCKS HOTEL ÖNBÜRO MÜDÜRÜ / GİRNE KKTC


Yaptığı iş asla kolay değil , ve ciddi beceri gerektirir , titiz ve olabildiğince yenilikçi olmalı.


ZEYNEP KARAHAN / SERA HOTEL SATIŞ PAZARLAMA MÜDÜRÜ / LARA ANTALYA


Öncelikle işi çok zordur, çünkü tüm otelin temizliğinden sorumludur. Çok iyi bir gözlemci olmalıdır Aynı zamanda bütün gün ayakta tüm oteli kontrol etmek durumundadır. ekibi arka planda görünse de Housekeper sız işler yürümez, ekip çalışmasını ve planlamasını çok iyi bilmelidir.


K.M. GENEL MÜDÜR / LARA ANTALYA


Otellerin, eleman sayısı olarak en kalabalık departmanlarından biri olan Housekeeping departmanı yöneticileri (Housekeeper) genel olarak şu profili çizmektedir:

  • Genellikle eğitim seviyeleri lise düzeyinde olup, daha çok alaylıdan yetişmişleri bulunmaktadır. İyi derecede yabancı dil bileni nadirdir. Departmanına bağlı bulunan alt birimler hakkında yeterli bilgiye sahip değildirler. Ya katlardan yetişmiş Housekeeper vardır ya da meydandan ki genelde bayan oldukları için, kattan yetişmiştir. Meydan hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Ya da çamaşırhane hakkında fazla bilgisi yoktur!

  • Kullandıkları kimyasal malzemeler ve ekipmanları hakkında genel bir bilgiye sahip olup, neyin nasıl kullanılması gerektiğini asla elemanları kadar iyi bilmezler.

  • Piyasada ‘Housekeeper kadın olmalıdır’ gibi yanlış bir kanı hüküm sürse de erkek yöneticilerin de oldukça başarılı olduğu gözlemlenmiştir.

  • Eğitimci değil, idarecidirler. Personelinden sadece iş bekler, daha fazlasını talep etmezler.

  • Otelin en kalabalık departmanlarından birisi olmasıyla birlikte gideri en fazla olan departmanlarından da biridir. Ama yöneticilerin donanımsız olması sebebi ile genelde bütçe, maliyet ve analiz gibi konularda analitik düşünce ve hesaplama asla beklenemez. Bu sebeple de finans departmanı tarafından en çok kontrol altına alınması gereken departmandır (F&B ile birlikte).

  • İş geliştirme gibi bir kavramları yoktur; yetersiz eğitimleri olduğu için altındaki insanları hep birer rakip olarak görürler. Bu sebeple de sorumluluğu paylaşmak istemezler. Astları ile stratejik planlar yapmazlar.


  • Çalışan personelinin eğitim seviyesinin düşük olması nedeni ile genellikle sorun üretici bir departmandır. Bu sebeple de iletişimi oldukça zayıftır. Özellikle F/O ve Teknik Servis ile devamlı kavga içerisindedir. Yöneticisi de eğitimsiz ise diğer departmanlarla asla takım çalışmasına girmez.

  • Housekeeping departmanında yetişmiş bir bayan için gelinebilecek en son nokta genellikle Housekeeper olmaktır. Kendisini geliştirme ihtiyacı duymadığı için de bu pozisyonda uzun süreler çalışarak, hem altındakilerin önünü tıkar hem de kendisinde iş körlüğünden kaynaklı istikrarsızlık baş gösterir. Ama asla böyle bir yargıyı kabullenmezler, hatta şarap misali yıllandıkça daha da iyi olduklarını savunurlar.

  • Bilgisayar gibi teknolojik donanım gerektiren aletleri kullanmayı bilmezler, kendilerinden istenen her tür rapor vs. onlara angarya iş olarak gelir. Bu nedenle de ya ofislerine bir sekreter isterler ya da yardımcılarından birisinin bu görevi üstlenmesini bekler. Üst yönetim tarafından istenen her türlü rapor, alt kademe çalışanları tarafından yapılır ve Housekeeper tarafından kontrol edilmeden yönetime sunulur. Bu da gerek üst yönetimde gerekse de kendi departmanında iş gücü kaybına yol açar.


Housekeeper ve dolayısı ile departmanı diğer departman yöneticileri tarafından dışarıdan bakıldığında işte bu gözle görülüyorlar, haksızda sayılmazlar aslında yukarıdaki profile uyan birçok HK var . Bu gözlemlere yenilerini eklemek iş değil ,eminim herkesin söyleyecek bir çok şeyi vardır. Şüphesiz ki bu gözlemlerdeki tiplemeler tüm sektör çalışanı departman yöneticilerini de temsil etmiyor , eğitimli , kendine güvenen , yeniliğe açık , paylaşmaktan ve eğitmekten haz alan , sosyal ve donanımlı bir çok arkadaşımızda mevcut aramızda . Konu ile ilgili bir çok tartışma ve eleştiri olacağına eminim , ancak herkes bilmelidir ki , kapısının önünden bile geçmek büyük stres yaratan , ulaşılması zor , kendinden başkasının düşüncelerine değer vermeyen , despot , kendini beğenmiş ,paylaşmayan ve açıklarını kapatmak amacı ile sert gözükmeye çalışan yönetici modeli çok gerilerde kaldı , gençler artık böyle insanlar ile çalışmayı bir yana bırakın aynı ortamda bile bulunmak istemiyorlar .Modern yaşamın gereği olan teknoloji ve bilgi paylaşımını gerçekleştirdiğimiz an biz Housekeeper’lar için dönüm noktası olacaktır . Böylelikle Türkiye’nin en iyi ve en tecrübeli Housekeeper’ı olduğu iddiasında bulunan nevi şahsına münhasır bazı zatı muhteremlerinde , modernize olmalarına öncülük etmiş olabilir ,modası geçmiş yönetim modellerinden sıyrılmalarını sağlayabiliriz.





Read Users' Comments (0)