PROF. MİKDAT KADIOĞLU, KÜRESEL ISINMANIN TURİZMİ NASIL ETKİLEYECEĞİNİ ANLATIYOR

1- Türkiye’de kış turizmi için yapılan ilk ciddi ve kapsamlı proje Erzurum-Palandöken Kış Sporları ve Turizm Mastır Plan Çalışması’dır. Fakat diğer bölgeler için Kış Turizm Master Planı, yani “... Dağının doğal yapısı ve iklimi ile kış sporları merkezi niteliğine sahip olduğunun tespit edildiği”ne dair herhangi bir bilimsel çalışma yok.

2- Kayak merkezlerinin dolduğu üç önemli, fakat kısa dönemden Noel, yılbaşı ve sömestr tatili sırasında düşük rakımlı ve güney enlemlerdeki tesislerde yeterli kar ihtimali düşük.

PİSTLER KISALACAK

3- OECD’nin kullandığı uluslararası “100 Gün ve güvenilir doğal kar yüksekliği kuralı”na göre düşük rakımlı ve güney enlemlerdeki tesislerin yeterli “kar güvenliği” yok.

4- Bu tür kış turizm tesislerindeki kar kalınlığı, hâkim güney rüzgârlarıyla birkaç günde 50 santim gibi çok hızlı ergime ihtimaline sahip. Diğer deyişle buralardaki kayak merkezinde kar örtüsünün sürekliliğini sağlamak çok zor.

5- Ülkemizde günün en yüksek sıcaklıklarında yıllara göre belirgin bir artış olduğundan dolayı günümüzde kar kalınlıkları azalıyor. Yani düşük rakımlı ve güney enlemlerde “kar güvenliği” hızla azalmakta.

6- Çevre ve Orman Bakanlığı’nca 2007’de yayımlanan “Türkiye İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi”ne göre bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 2100 yılına kadar kış sıcaklıklarında üç dereceyi aşan artışlar beklenmekte. Her 1 derecede güvenilir doğal-kar hattı 150 metre yükseleceğine göre, kar pistlerinin başı 3 dereceye varan sıcaklık artışı ile 450 metre yükselecek. Pistler kısalacak.

7- Aynı rapora göre, Türkiye’de 2100 yılına kadar kar kalınlıklarında 20 santimetreye varan incelme öngörülmekte. Diğer bir deyişle, kar sezonu kısalacak ve kar kalınlıkları da önemli miktarda azalacak.



http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13312087.asp?yazarid=109

------------------------------------------------------------------------------------------
Bu durumda yeni tesis açılımlarından ziyade ,turizme hizmet veren yan sektörlerin yatırımlarına ağırlık vermek ve geliştirmek gerekiyor !

N.Ö

Read Users' Comments (0)

TUREMDEKİ ARKADAŞLAR DÖNER SERMAYEDEN PAY ALMIYORLAR MI ?

MADDE 7 — 3/6/1938 tarihli ve 3423 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Meslekî ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Okulların döner sermayelerinin toplamı yüzmilyon Yeni Türk Lirasına (YTL) çıkarılmıştır. Bu miktar, Bakanlar Kurulunca on katına kadar artırılabilir. Sermaye artırımları; döner sermaye işletmelerinin yıl sonu bilançosunda görülen kârlarının üçte birinin doğrudan sermayeye eklenmesi suretiyle karşılanır. Döner sermaye işletme faaliyetlerinden elde edilecek kârın en çok üçte biri, bu kârın gerçekleşmesini sağlayan personele katkıları oranında üretimi teşvik primi olarak dağıtılır. Ancak, her personele verilecek primin yıllık tutarı en yüksek asgari ücretin yıllık tutarından fazla olamaz. Bakanlıkça uygun bulunan alanlarda, çalışma saati göz önünde bulundurulmaksızın parça başı ücret ödenmek suretiyle mal ve hizmet üretimi yaptırılabilir. Her personelin bir ayda alacağı parça başı ücretin toplamı, asgari ücretin iki aylık tutarından fazla olamaz. Aynı iş için hem parça başı ücret hem de fazla çalışma ücreti aynı anda ödenemez. Okulların atölye, makine parkı ve tesisleri özel sektörle işbirliği yapılarak işletilebilir. Bu fıkranın uygulanması ile ilgili hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir."


http://www.kygm.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF4A7164CD9A18CEAEC7951230A665C77F

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ekleyen senDİKalı / 16 Eylül 2009 – 13:56
TUREM ÇALIŞANLARINA FAZLA MESAİ ÜCRETİ ÖDENMESİNE İLİŞKİN DAVA AÇTIK

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı iken, 5450 Sayılı Yasa uyarınca, Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen Turizm Eğitim Merkezleri personeli, 657 Sayılı Yasa’nın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak istihdam edilmektedir. Bu personelin Hizmet Sözleşmesi’nin 3. maddesinin 2 fıkrasında yer “Ayrıca, ilgili kendisine verilen işleri bitirene kadar, normal çalışma saatleri dışında da çalışmak zorundadır. Normal çalışma saatleri dışında ya da tatil günlerinde yapacağı çalışmalar karşılığında ilgiliye herhangi bir ek ücret ödenmez” ibaresi ile yaptıkları fazla mesailere karşılık fazla mesai ücreti almaları engellenmektedir. Bakanlığa bu ibarenin kaldırılması yolunda yaptığımız başvuruya gelen olumsuz cevaba karşılık Danıştay’da dava açarak, bu ibarenin yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep ettik.

Read Users' Comments (0)

TURİZM DE EĞİTİM Mİ ?

Turizm bakanımız kış uykusuna mı yattı ?!

N.Ö


Turizm sektörünün ülkemiz açısından en önemli sektörlerinden biri olması nedeniyle ilköğretim ve yüksek öğretimde bir çok turizm okulları açılmış ve hala açılmaktadır. Turizm alanında eğitim veren 4 yıllık lisans okullarının sayısı 20′nin üzerinde 2 yıllık meslek yüksek okullarının sayısı ise 30′un üzerindedir. Turizm sektöründe planlama eksikliği kendisini eğitimde de göstermektedir. Öncelikle bu kadar çok okul açmaktansa turizm mesleğini tanımlamak, standartlarını belirlemek gerekmektedir. Bir turizm işletmecisi diplomasını almış bir kişi nasıl oluyor da doktor, avukat olamıyorsa bir doktorda veya avukatta turizm işletmecisi olmamalıdır. Bu nedenle mesleki tanımların ve standartların tanımlanması gerekmektedir. Bunun yanında otellerin, tatil köylerinin veya seyahat acentalarının sınıflamasında mutlaka turizm eğitimi almış ve en az lisans eğitimine sahip yöneticilere sahip olup olmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu kadar çok alt yapısı eksik, öğretim elemanı eksiği çeken, uygulama olanakları olmayan ve temel amacı yönetici yetiştirmek olmayan sadece garson yetiştirmeyi amaçlayan yüksel okul açılması yerine daha oturaklı, vizyonu olan, turizm literatürüne katkı yapan aynı zamanda uygulamadan da haberdar olan ve sektörü bilen akademisyenlerden oluşan turizm yüksek okullarının (4 yıllık) ve meslek yüksek okullarının (2 yıllık) okulların açılması gerekmektedir. Hiç bir ülke yoktur ki kendisi için bu kadar önemli olan bir sektör için eğitim ve bilimsel açıdan bu kadar plansız olsun ve bu alanı doçentlik bilim dalllarından biri olarak görmemektedir. Gerçi ülkedeki üniversitelerde turizm işletmecili alanında verilen doktora programlarınında yeniden yapılanması gerekmektedir. Sadece yönetim organizasyon, pazarlama gibi alanlarda yapılan eğitim yerine daha kantitatif alanlarda da eğitim verilmelidir. Bu açılardan turizm eğitiminin yeniden reorganiasyonuna tabii tutulması gerektiğini düşünmekteyim.

E. BLACKSEA

http://iktisat.wordpress.com/2006/12/21/turizm-egitimi-mi-hadi-canim-sende/

Read Users' Comments (0)

AKTOB EĞİTİM SEMİNERLERİ

OTEL EĞİTİM FAALİYETLERİ


Günümüzde Turizm ve Otelcilik Sektöründe mesleki veya sosyal bilimler konusunda eğitim almış eleman ihtiyacının yoğun olarak eksikliğinin duyulduğu bilinen bir gerçektir. Bu gerçekten yola çıkarak AKTOB, üyesi olan işletmelerde görev yapan çalışanların, konaklayan misafirlere sunduğu hizmetin kalitesini ve bununla beraber misafir memnuniyetini arttıracak tutum ve davranışlar konusunda daha bilinçli olmasını sağlayacak eğitim gereksinimlerini tespit ederek ilgili konuları içeren seminer programlarını hayata geçirmiştir.

Üye İşletmelerde üst kademe yönetici, ara kademe yöneticileri ve personellerine yönelik “Sosyal Davranışlar”, “İletişim”, “Ekip Çalışması”, konularında 4 gün 8 saat süren seminerler düzenlenmekte, bu suretle çalışanların hizmet niteliklerinin arttırılması hedeflenmektedir.


SEMİNER VERİLMESİ TALEBİNDE BULUNACAK İŞLETMELERDEN İSTENEN KATILIM KOŞULLARI

-İşletmenin Aktob Üyesi Olması Ve Üye Aidat Borcunun Bulunmaması.

-İşletmenin Talep Ettiği Seminer Programındaki Katılım Sayısını Temin Etmesi.

(Küçük İşletmeler Aralarında Birleşerek Eğitim Talebinde Bulunabilir.)

-İşletmenin Seminer Süresince Müşteri Hizmetine Açık Olması.

-İşletmenin Seminer Süresince İstenen Ekipman Ve Materyalleri Temin Etmesi.

-Eğitimcinin İşletmeye Gidiş-Dönüş Ulaşımının Sağlanması.

-Seminer Süresince Eğitimin Verildiği İşletmede Eğitimcinin Konaklama, Yeme-İçme, Kıyafet Yıkama Ve Ütü İhtiyacının Karşılanması.

-Seminer Sonunda Düzenli Katılan İşletme Personeline Verilecek Olan Katılım Belgesi Ve Kırtasiye Gideri Olarak Aktob’a Kişi Başı 10 Ytl Bağış Yapılması.


http://www.aktob.org/sayfa.asp?aid=47&id=2

Read Users' Comments (0)

TUROB DESTEKLİ TURİZME İSTİHDAM PROJESİ

"A.B. TURİZM EĞİTİM PROGRAMI" PROJESİ

Bu projenin amacı Beyoğlu İlçesinde yaşayan 20-29 yaş arasındaki işsiz lise mezunlarına bölgede büyüyen turizm endüstrisinin ihtiyaç duyduğu nitelik ve türdeki ara işgücünü yetiştirecek eğitim programları düzenlemektir. Bu eğitim programları Beyoğlu Belediyesine ait semt konağında kurulacak bir Eğitim Merkezinde yürütülecektir. Bu Eğitim Merkezinde hedef kitleye, teorik eğitimin uygulamalarla pekiştirildiği genel eğitim ve branslaşmaya yönelik ileri düzeyde mesleki eğitim verilecektir.

Konsorsiyum ortağı Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi tarafından EDEXCEL (Birleşik Krallığın önde gelen iki imtihan ve değerlendirme kurullarının birleşiminden oluşmuş bir eğitim ve diploma kuruluşudur.) işbirliği ile geliştirilmiş bu eğitim programı, öğrencilerin çalışma yaşamına daha iyi bir şekilde hazırlanmaları için tasarlanmıştır. Bu programın farklılığı , eğitimciler, endüstri temsilcileri - TUROB, ve profosyenel kurumlar ile birlikte çalışılıp hazırlanmasıdır.

Bu eğitim programında başarılı olan öğrencilere, uluslararası alanda kabul edilen standartlara uygun tecrübe ve bilgi kazandıklarını kanıtlayan, bir prestij sertifikası verilecektir. Bu sertifika EDEXCEL ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından onaylı verilecektir.

Gerçek yaşam için gerçek Eğitim almış öğrencilere, 1 ay boyunca eğitim aldıkları dallarda staj imkanı tanınacak, mezuniyetlerinin ardından, Beyoğlu Belediyesi bünyesinde yer alan turizm platformunun düzenleyeceği kariyer günleri ile istihdamları sağlanacaktır.

Projeye iştirakçi olarak katılan Beyoğlu Belediyesi, "Beyoğlu Turizm Gelistirme Projesi" kapsamında, merkezi ve yerel yönetimin eşgüdümü, sivil toplum kurulusları ile uzman Meslek Birliklerinin ilk kez bu denli geniş çaplı bir araya geldiği bir turizm platformu oluşturmuştur. TUROB yetkilileri ile TUROB üyesi büyük otel sahiplerinin etkin katılımı ile bu platform bölgede turizm alanında yeni projeleri hayata geçirmek amacıyla etkin calışmalar yürütmektedir. Bu platformun faaliyet alanı bu eğitim projesine katkı sağlayacak şekilde geliştirilecektir. TUROB yetkililerinin etkin katılımda bulunduğu bu platform sektöre insan kaynağı sağlayacak aktivitelerde bulunacaktır.

Projenin genel amacı :

Bölgede turizm isletmelerinin ihtiyaç duyduğu ara işgücünü sağlayacak eğitim ve istihdam modeli geliştirmek; bu suretle bölgedeki otellerde istihdam edilen işgücünün mesleki ve teknik eğitim düzeylerini yüksek tutarak, turizm anlayışının gerektirdiği hizmet kalitesini sağlamaktır.

Sekizinci bes yıllık kalkınma planı amaclarina yönelik olarak (madde 693) toplumda yaygın eğitim imkanlarının geliştirilmesi için yerel yönetim ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği içerisinde sürdürecekleri programlar geliştirmek ve model teşkil etmek, bu programlar ile işsizlikle mücadele etmek ve bölge refahını arttırmaktır.

İleriki dönemlerde Avrupa Birligi "Mesleki ve Teknik Egitimin Modernizasyonu" projesinin ışığı altında bu eğitim projesini genişletmek ve diğer yerel yönetimlerde uygulamak, bu sayede ülke hedeflerine uygun olarak, turizm endüstrisinin alt yapısını sağlamlaştırmaktır.


http://www.turob.org/Projects8.aspx

Read Users' Comments (0)

TURİZM MESLEKİ EĞİTİM PROJESİ (İŞKUR DESTEĞİYLE)



Tarih Tarih : 01 Kasym 2009, 19:52



Manavgat ilçesinde Ankara Üniversitesi (AÜ) ve Magic Life işbirliğiyle sürdürülen ''Turizm Mesleki Eğitim Projesi''nde 280 kursiyer sertifika aldı.

İş-Kur tarafından da desteklenen eğitim programına Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden 280 kişi katıldı. Manavgat'ın Çolaklı Beldesi'nde bulunan Ankara Üniversitesi'nin tesislerinde Şubat ayından bu yana devam eden eğitim sonunda, 280 öğrenci 2 ayı teorik olmak üzere 10 aylık eğitimden geçti.

Eğitimi başarıyla tamamlayan 280 öğrenci için Titreyengöl tatil beldesindeki Magic Life Seven Seas Otel'de mezuniyet töreni düzenlendi. Törene Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasemin Oğuz, Magic Life Türkiye Genel Koordinatörü Coşkun Özavnik, Türkiye İş-Kur İş Gücü Uyum Daire Başkanı Feridun Giresun ve ilgililer katıldı.

Magic Life Türkiye Genel Koordinatörü Özavnik, üniversite, devlet ve sektör işbirliğinin güzel bir örneğinin sergilendiğini belirterek, ''Bizim grubumuzun otelleri dünyanın en iyi otelleri arasındadır. Ama bu yeterli değil, tabii bunun yanında en iyi hizmeti vermek gerekiyor. Biz bu anlayışla yola çıkarak bu okulu, üniversite işbirliğinde kurduk. Bundan sonrada her yıl devam edecek'' dedi.


Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasemin Oğuz da, böyle bir projeyle turizme katkı sağlamaktan üniversite olarak büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.

Oğuz, ''Magic Life'dan gelen bu teklifi tereddütsüz kabul edip, hemen birlikte hayata geçirdik. Bugün bunun meyvesini almaktan dolayı ayrıca çok mutluyuz. Hangi sektör olursa olsun muhakkak yapılan işin eğitimi şart. O yüzden biz de turizmde nitelikli ara elaman sıkıntısını gidermek için tesislerimizin kapısını Magic Life'ın hizmetine açtık'' diye konuştu.



http://www.haberantalya.com/haber_detay.asp?haberID=9748

Read Users' Comments (0)

T.C
ANTALYA VALİLİĞİ
KONYAALTI İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Mehmet Zeki Balcı Turizm Eğitim Merkezi



DUYURU



TURİZM İŞLETMELERİNE PERSONEL YETİŞTİRME TEMEL EĞİTİM KURSLARINA
MÜLAKATLA ÜCRETSİZ YATILI VE GÜNDÜZLÜ KURSİYER ALINACAKTIR

Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli ara insan gücünü yetiştirmek amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Antalya – Konyaaltı Turizm Eğitim Merkezinde (TUREM) düzenlenecek “ Turizm İşletmelerine Personel Yetiştirme Temel Eğitim Kursları” 2009 – 2010 eğitim öğretim dönemi ön kayıtları Ağustos ayında başlayacaktır.


Eğitim Merkezimiz Mülakat Tarihleri 12, 13 ve 14 Ekim tarihleridir.

http://www.zekibalciturem.k12.tr/cms/index.php?option=com_frontpage&Itemid=96

http://www.haberler.com/meb-ile-iskur-dan-genclere-is-garantili-kurs-haberi/?utm_source=Habercim

Read Users' Comments (0)

İŞKUR UYGULAMASI TUREMLERE ÖRNEK OLMUŞ

Turem Öğrencilerine Eğitim Görürken Maaş

Burdur Turizm Eğitim Merkezi (Turem) Öğrencileri Bu Yıl Maaş Alarak Eğitim Görecekler. Ayrıca 90 Kişinin Eğitim Gördüğü Turem’e Bu Yıl 120′ye Öğrenci Alınacak.

Tarih: 8 Ekim 2009 21:48


Burdur Turizm Eğitim Merkezi (TUREM) öğrencileri bu yıl maaş alarak eğitim görecekler. Ayrıca 90 kişinin eğitim gördüğü TUREM’e bu yıl 120′ye öğrenci alınacak.

Burdur İl İstihdam Kurulu, Valilik toplantı salonunda kentin istihdam sorunlarını görüştü. Vali İbrahim Özçimen’in başkanlık ettiği toplantıda; Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğü (TTÖGM) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) arasında yapılan protokol sonucu, turizm eğitim merkezlerindeki tüm öğrencilere günlük 15 TL maaş ödemesiyle ilgili konu görüşüldü.

Türkiye İş Kurumu Burdur İl Müdürü İsmail Deveci, toplantıda yaptığı açıklamada, İŞKUR Genel Müdürü Namık Ata ile TTÖG Müdürü Murat Bey Balta arasında 11 Eylül’de imzalanan protokolün TUREM’lere yenilikler getirdiğini söyledi.

İnternet ortamında yayımlanan 10 maddelik protokol gereği bundan sonra turizm eğitim merkezlerinde okuyan bütün öğrencilere günlük 15 TL ücret ödeneceğini aktaran Deveci, “Antalya, Isparta, İzmir, Kastamonu, Nevşehir, Burdur ve Trabzon illerindeki toplam 9 TUREM’de okuyacak yaklaşık bin 250 öğrenciye maaşın yanı sıra iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigorta yapılacak. Ayrıca, öğrencilerin eğitimle ilgili giderleri de İŞKUR tarafından karşılanacak. Yapılan 3 yıllık protokol gereği kurslar 6 ayı geçmeyecek ve ücretten yararlanacak öğrencilerin yaşı 16 ile 24 arasında olacak.” diye konuştu.

İl Müdürü İsmail Deveci, okula kayıt olan her öğrencinin eline yaklaşık 350 TL ücret geçeceğini belirtti. Bu ücretlerin öğrenciler için açılacak hesaplara yatırılacağını aktaran Deveci, uygulama ile turizm sektöründeki ara eleman sıkıntısına çözüm olan TUREM’lere daha fazla dikkat çekilmesinin amaçlandığını kaydetti.

Öte yandan, Burdur’da bulunan TUREM’e ön kayıtların 9 Ekim’e kadar süreceği ve 120 öğrenci alınacağı belirtildi. İşsizliğe çare olması ve TUREM’lere dikkat çekilmesi için yapılan protokol nedeniyle başvuru patlaması yaşanmasının beklendiği bildirildi.

http://egitimcihaber.net/haber/kurumlar/turem-ogrencilerine-egitim-gorurken-maas-egitimcihaber.html

Read Users' Comments (0)

SAĞLIK BAKANLIĞI HASTAHANE TEMİZLİK VE ATIK YÖNETMELİĞİ


Bir süre önce( bloğumuzun da yazarı olan ),HK. EMİR HEPOĞLU'nun internet gazetesi HABER TURİZM de çıkan ;
http://www.haberturizm.com/Yazar/Emir-Hepoglu-/Ozel-saglik-kuruluslarinda-housekeeping-departmani.php

yazısı üzerine ,aklıma takılan ,"HASTAHANE TEMİZLİK PROSEDÜRLERİ" ni ,Emir ' in de yardımıyla ,aşağıda linkte ,HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ tarafından hazırlanmış ve sağlık bakanlığınca kabul edilmiş "HASTAHANE TEMİZLİK VE ATIK TOPLAMA PROSEDÜRLERİ " adı altında bloğumuzda bilginize sunduk.

Genel olarak toplu yaşama alanlarındaki hijyen kuralları esas alınarak hazırlanmış, temizlik kuralları geçerli görünmektedir.
Detaylara girildiğinde ise ,risk bölgeleri belirlenerek ,yapılması gereken temizliğin kuralları ve bu kuralları uygularken kullanılacak, araç ve gereçlerin nitelikleri bellirlenmiştir.

Okuduğum maddeler içinde risk alanları bölgeleri belirlenirken "TUVALET " ve "LABARATUARLAR" 'ın "ORTA RİSK" alanları olarak belirlendiğini farkettim.
Oysa dışkı ve direkt vücudumuzdan alınan sıvıların bulunduğu alanların yani hasta bedenininden çıkan atıkların ya da deneye tabi tutulacak salgıların en fazla risk taşıyor olması gerekirdi!

Bu hatayı hastahane ve sağlık uzmanlarının görmemiş olması doğrusu affedilir gibi değil!



www.rshm.gov.tr/.../20_hastane_temizligi_atik_yonetimi.ppt

Neden bu kadar önemli ....

Geçtiğimiz yıl hatırlayacaksınız bir çok hastahanede toplu bebek ölümleri gerçekleşti.Ve ne yazık ki annelerin elleri böğründe kaldı.
Çünkü hastahaneler bu konuda hiç bir yükümlülük almadılar.Ancak görüyorum ki Sağlık bakanlığı uygulamaya dönük, gerekli önlemleri almadığı sürece daha çok annenin eli böğründe ,canı yanacak ...

Diğer bir konu da hastahanenin bina düzenidir ki temizlik konusunda bir o kadar önemli faktörlerden biridir.

Ayrıca, geçtiğimiz aylarda çıkan bir yangında yeni yapılmış bir hastahanenin , havalandırma boşluğundan kaynaklı hatanın ,nelere mal olduğunu yine hep birlikte medyada ,infial halinde izlemiştik.


http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=193599

Aşağıdaki link yine SAĞLIK BAKANLIĞI sitesinden alınmıştır.
Elbette ,ben mimar olmadığım için ,inceleme ve değerlendirme yapmam söz konusu değildir.

Ama STK lar olarak daha duyarlı olup, meslek odalarının özellikle ,olay olup bittikten sonra demeç vermeleri yerine, başlangıçta uygulama alanlarına bilgi ve otoriteleriyle gereken müdahaleleri yapmalarını ve ellerini taşın altına koymalarını insanlık adına dilerim !

NİL ÖZCANŞEN


Hastahane kurulurken binalarda dikkat edilmesi gerekenler,

http://www.saglik.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF7A2395174CFB32E1689E677AE487704B

Read Users' Comments (0)

YILLARINI MESLEĞİNE VEREN İKİ KAT GÖREVLİSİNİN YAŞAMLARINDAN KESİTLER.

Norma Fry is hanging up her apron.

AFTER a career that involved making 235,620 beds using a whopping 706,860 sheets, hotel cleaner Norma Fry is finally hanging up her apron.

Ms Fry has worked at the Mercure Melbourne on Spring St for 33 years, outlasting 15 general managers and seeing the hotel go through five name changes.

In that time she cleaned 134,640 baths and hung up 269,280 towels.

And she has perfected the technique of making a bed, making sure the corners are tucked in perfectly every time.

"We always do hospital corners, which means they need to be tucked in nice and tight," she said.

At 72 she can leave the younger cleaners for dead, rarely needing the half an hour allocated for cleaning a room after check out.

But she said speed was not necessarily the answer in achieving the perfectly presented room.

"You need to develop a system and then you can be very efficient," she said.

"I always stuck to the same cleaning method."

Ms Fry said she always dreaded cleaning the toilets and in her time she came across some that were "a right mess".

"But it had to be done so I just got on and did it."

She said the best aspect of working at the hotel was that it had allowed her to meet people from around the world without having to leave Melbourne.

"I have met people from almost every country in the world and learned a lot about where they came from," she said.

Her most memorable day at the hotel occurred in November 1983 when a team of Australian secret service agents, with machineguns, stormed the hotel as part of a training exercise.

http://www.heraldsun.com.au/news/victoria/hotel-cleaner-norma-fry-is-finally-hanging-up-her-apron-after-33-years/story-e6frf7kx-1225770006290

A Hotel Housekeeper’s Story

by Lupe Chavez, as told to David Bacon, New America Media

I was born in Santa Tecla, near San Salvador. My father was a big rig driver and my mother was a stay-at-home mom. We had a big family - four brothers and two sisters. When I was old enough, I worked in the Armando Araujo coffee and soap factory. We Salvadoreños are hard working people.

From the time I was 12, my aunts took me with them whenever they had a demonstration. They were teachers and taught me that we have to fight for what we need because that’s the only way to achieve anything. Even before the war, it was dangerous to be involved with a union. After the war started, many died protesting.

I was 19 years old when I came to the U.S. to care for an elderly woman. My family was very poor and when the opportunity came I didn’t hesitate. The woman eventually returned to El Salvador, but I stayed on with her family. I thought I was going to earn money and help my family, but they didn’t pay me for an entire year. They told me I had to repay the transportation fee and all the money they’d spent on me.

A friend of my grandmother told me I was being treated as a slave. She said she’d rescue me, so I found my passport where they’d hidden it, grabbed my bag and left. But my rescuer took me to another home to care for another elderly woman. They hardly paid me anything - just $100 a month. When I said I wanted to go to school, they told me immigration officers would get me.

Finally I met my husband - a carpenter who’d come to put in new windows. He rescued me and we got married. That was 1974 and we’ve been married ever since. When I married him, I no longer felt like a slave.

I already had a Social Security number - it wasn’t so hard to get a number back then - and in 1986 I got my green card through the amnesty. I brought my brothers here, too, but I told them that they would never suffer like I did.

In those years, we could live in San Francisco because the rent was only $150 for a one-bedroom apartment. Now living in San Francisco is almost impossible and we moved to the East Bay.

After my first daughter was 3, I told my husband I wanted to go back to work. I found good daycare and applied at the Hilton. They hired me right away as a housekeeper, the same job I’ve been doing for 29 years.

Since I’ve been here for so long I work on only one floor. It’s a very big hotel, with three buildings. At the beginning of the day I fill my cart with new linens, towels, pens and everything I’ll need. We carry everything from toilet paper to a vacuum cleaner and the cart easily weighs 100 pounds.

When I get to a room I first organize the hangers in the closet and make sure it has one pillow and blanket. Then I empty the garbage cans and make the beds. I continue on to the bathroom, clean the tub and toilet, and restock the toilet paper, towels and Kleenex. I clean the mirror, sink and counter - they have to be spotless. It’s hard work to clean the mirrors and shower doors because you have to stretch so much to do it.

Making the beds is backbreaking because they’re a lot larger now and you have to lift up the mattress. You have to put three sheets on: the fitted sheet, flat sheet and down comforter.

We have to finish all 14 assigned rooms by the end of the day. Some of us don’t go on breaks or take shorter lunch breaks in order to finish. Recently, I had a room with a big family, but in a room with only one bed. I wasted an extra 40 minutes because the room was so messy. At the end of the day I was exhausted. When I got home, I just wanted to sleep.

Lupe Chavez
Lupe Chavez, an immigrant from El Salvador, has spent 29 years in the back-breaking work of hotel housekeeping - making beds, polishing mirrors, hauling heavy carts. Camaraderie with other workers and her union, UNITE HERE Local 2, have kept her strong despite her body’s aches and pains. Photo by David Bacon.

Like it or not, there is pressure to have the room spotless. I’ve seen other workers weep because the job is so hard. It’s never good enough and managers want more. I’ve heard them tell housekeepers that they came to the U.S. to work, so they should work harder. They call them crybabies. I tell them it’s not right to make women cry - it just makes it harder to do the work. Because I’ve been there for so long and I’m very outspoken, they don’t follow me around, but I feel pressured, too.

In the long run, you end up with permanent problems working this way. I now have to wear a brace on my arm. When I don’t have it on, my arms hurt tremendously. I had to go on disability because my tendons hurt so much. When I returned to work, I couldn’t take a morning or afternoon break because my legs hurt too much for me to walk down to the break room. I simply stayed up on the floor.

My hands tingle and ache and my fingers go numb. Sometimes my arms start to hurt during the night and I can’t sleep. The pain starts about 3 a.m. and I can’t stand it. The doctor said I have carpal tunnel syndrome and gave me two braces, one for each hand. My hands now feel better, but I still use them during the day. I take a Motrin pill before leaving for work in the morning and another one in the afternoon and before going to bed. I don’t want to be dependent on them, but it’s hard. My doctor told me many housekeepers have the same problem. It’s very difficult to work in pain. It’s something I cannot get used to.

I have to continue working because I need the insurance. If I don’t work, I’m not accumulating hours and my insurance stops. I had to return to work because I had no insurance left. My husband, daughter and myself depend on it. My daughter is 19 and she needs medical checkups and to go to the dentist. My husband has high blood pressure and clogged arteries, so he needs expensive medication daily.

My back and knees hurt from moving the heavy cart every day. I don’t want to get even more injured than I already am because I’ll be replaced. There are many workers still working with disabilities right now. It’s like a circus in there when we’re changing into uniforms. We all smell like Bengay and have braces all over. We all have medical conditions. They say it’s the handicap room, because we’re all injured.

With the union, at least we feel we have someone who will back us up. I was suspended a few years ago. The manager was upset because I had criticized her during a meeting. The other workers were in an uproar. My union representative told the general manager they were going to protest in the lobby. They called me that afternoon to say I could return to work the next morning. We all fight for each other.

Medical insurance is the most important issue for us this year. They’re talking of increasing the hours needed to qualify for health benefits. That is what we’re trying to avoid. I just have a few years left until I can retire. I lost my health at the hotel and all they think about is money. We made them millions of dollars and they complain about paying insurance.

http://colorsnw.com/colors/2009/09/09/a-hotel-housekeepers-story/

Read Users' Comments (0)

TUREM ÇALIŞANLARINDAN SENDİKAL HAK TALEBİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı iken, 5450 Sayılı Yasa uyarınca, Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen Turizm Eğitim Merkezleri personeli, 657 Sayılı Yasa’nın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak istihdam edilmektedir. Bu personelin Hizmet Sözleşmesi’nin 3. maddesinin 2 fıkrasında yer “Ayrıca, ilgili kendisine verilen işleri bitirene kadar, normal çalışma saatleri dışında da çalışmak zorundadır. Normal çalışma saatleri dışında ya da tatil günlerinde yapacağı çalışmalar karşılığında ilgiliye herhangi bir ek ücret ödenmez” ibaresi ile yaptıkları fazla mesailere karşılık fazla mesai ücreti almaları engellenmektedir. Bakanlığa bu ibarenin kaldırılması yolunda yaptığımız başvuruya gelen olumsuz cevaba karşılık Danıştay’da dava açarak, bu ibarenin yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep ettik.

http://www.sendikal.net/sendika-davalari-ve-sonuclari/turem-calisanlarina-fazla-mesai-ucreti-odenmesine-iliskin-dava-actik/

Read Users' Comments (0)

"OUTSOURCING" SISTEMI HK. FARKLI GORUSLER VE UYGULAYICININ TANITIMI




Yıllar önce I.L.O 'nun Turizm Bakanlığı bünyesinde ,çalışanlarına sunmuş olduğu eğitim gezisine ,şanslı bir eğitimci olarak ben de katılmıştım.

Önce I.L.O nun merkezi İtal'ya ya, daha sonra da ,Fransa'nın başkenti, Paris'e giderek ,hem verdiğimiz eğitim ile ilgili uygulamaları ,hem de teoride, eğitimci olarak uygulanması gereken, metodolojik yöntemleri, rehberimiz "Garen KÖKÇİYAN" (fotoğrafta yanımda oturan ) " eşliğinde ,yaklaşık onbeş günlük bir geziyle, yerinde inceleme fırsatı bulmuştuk.

Sevgili OTED başkanı Nilüfer de hatırlayacaktır .

O dönemde Paris ' te bir otel yöneticisinin verdiği seminerde ,otelde bulunan departman çalışanlarının, profilleri hakkında bilgi verilirken," Housekeeping" departmanında çalışanlardan da bahsedilmiş ve bu departman için seçilen işçilerin ,kendi vatandaşlarından değil de, yurt dışından ülkelerine çalışmaya gelen, üçüncü dünya ülkelerinin vatandaşlarından, seçtiklerini söylemişti.

Basit bir temizlik işi olarak görülen bu departmanın, yaptığı işi küçümseyerek,çalışanını da bir o kadar vasıfsız konumundan seçerek, uzmanlık gerektiren bir çok detayın ,nasıl yapılacağını sorduğumda -ki bunu biraz da kızgınlıkla sormuştum -benden özür dilemiş, aslında bu departmanın da en az diğer leri kadar önemli ve uzmanlık alanı gerektiren bir bölüm olduğunu kabul etmişti.
(Tabii sonra rehberimden, yöneticinin , ne kadar" cadı" olduğuma dair serzenişte bulunduğunu da seminerden sonra öğrenmiştim :)) )

Şimdi gördüğüm manzara, bana o günleri anımsattı. Umarım doğru yolda ilerliyoruzdur.!

Aşağıya okunması gereken, bu konuda ,bir iki link ilave ediyorum

Ve takdiri sizlere bırakıyorum .


http://www.dcprofesyonel.com/



http://www.turizmdebusabah.com/haber_detay~haberNo~47270~f~tart%C4%B1%C5%9Fmal%C4%B1_konu_outsourcing_hakk%C4%B1nda___.htm



http://www.turizmgazetesi.com/articles/article.aspx?id=18810

N.Ö

Read Users' Comments (0)

TÜRKİYE' DE ALDIĞIMIZ EĞİTİM VE STAJ YURT DIŞINDAKİ ÇALIŞMALARA NASIL YANSIYOR ?


İnterneti tararken ,"Kat Hizmetleri İdaresinde Uzmanlaşma" ' yı anlatan ,
Thomas J. A. Jones tarafından
kaleme alınmış kitabı buldum.

İnternet üzerinden kitabı okumaya başladığımda, sayfalarının arasından ,housekeeper olmak üzere attığı kocaman adımlarla ( sevgili Emir 'in, bir önceki yazımda bahsettiğim, gazetedeki alıntısından tanıdık bir isim), "ÇİĞDEM DUYGULU" nun hikayesi çıktı karşıma .....


ttp://books.google.com.tr/books?id=iHFdpup-yNQC&pg=PA168&lpg=PA168&dq=%C3%A7i%C4%9Fdem+duygulu&source=bl&ots=i_YBo66MBn&sig=U-TA4dmpIpLt4TIVa8Yq50QfV04&hl=tr&ei=DaiGSoPyA4e4mgO8zJniBA&sa=X&oi=book_result&ct=result&resnum=1#v=onepage&q=&f=true

Anlayacağınız bu yol sadece TÜRKİYE ' de değil ,Dünya 'nın her yerinde zor ve dikenli bir yol.

Bu yola başkoyan herkesin ," yolları açık olsun !"

N.Ö

Read Users' Comments (0)

"KADIN" VE" HOUSEKEEPİNG "ÖZDEŞLEŞTİRMESİ

Sosyal ağların en güzel yanı, yerde ararken bulamadıklarınızı, size gökten kucağınıza düşürüp (elma misali ), armağan etmesidir.

Sevgili ,Emir Hepoğlunu'da "facebook iletişim ağı" sayesinde buldum.
Ve hemen kaçırmadan ,bağlantı olanaklarını kullanarak, bir meslektaşıma daha kavuştum.

Bugün de onun bizlerle paylaştıkları arasından , sizin için güzel bir yazısını seçtim.

Malum, herkes bilir, Duygu Asenan 'nın "KADININ ADI YOK" kitabını.
Bir dönemin isyan bayrağını göklere taşıyan , kadın yazarlrımızdan biridir.
Rahmetle de anıyorum bu vesile ile....
Genç yaşta beyindeki bir kanser oluşumu ile kaybetmiştik,yazarımızı.

Ama işte cümlelerinin ne kadar etkili ve kalıcı olduğunu ,bugün meslektaşımın da mesleğini ,bir kadına benzeterek ,otelcilik alanındaki zorluklara atfen, yazısını onun imgeleriyle taçlandırmasından görebiliyoruz.

Başarılarının devamını diliyoruz .

N.Ö


Aşağıya direkt tarafıma gönderdiği sözkonusu yazısını ekliyorum.

YAZAN : EMİR HEPOĞLU

HOUSEKEEPER 'IN ADI YOK !

Otellerin en cefakar departmanlarından birinde yöneticilik yapar kendisi , nerede ise personel sirkülasyonu en çok onun ekibinde gerçekleşir , otelin en büyük kadrolu ikinci departmanı olmasına rağmen nerede ise sözü en az geçendir , bütçe yapılırken , üniforma alınırken ya da dekorasyon ile ilgili herhangi bir ürün seçiminde asla ona sorulmaz. Kadro sayısına o karar veremez , kibarlık olsun diye en fazla görüşü alınır ama yine bildik şeyler yapılır , ondan ve ekibinden tek beklenen sorunsuz ve düşük cost’lu bir sezon geçirmeleridir. Gerektiğinde tüm binanın ondan sorulacağı ,tek sorumlunun o olduğu söylenir . En müstesna köşeler , lüks salonlar ve mobilyaları , pahalı abajurlar ,avizeler , saten ve ipek perdeler, granitler , mermerler ,halılar, hatta kral daireleri , genel müdürlük ofisi ve diğer tüm yönetim ofisleri ondan sorulur , 50 veya 100 milyon dolarlık yatırımın ( teknik bölümler hariç ) nerede ise tümü onun sorumluluğundadır ama hem çok sorumludur hem de çok sorumsuz.

Havuz çevresinde çam yaprakları dökülmüştür onun suçudur , misafir odasında toz vardır onun suçudur , ana restoran da zemin kirlenmiştir onun suçudur , bahçe yolları yıkanmamıştır onun suçudur , fırtınada iskele toplanmamış dolayısı ile minderler denize uçmuştur bu da onun suçudur , personel yemekhanede ve kapalı havuz çevresinde insanlar kayıp düşmüş yaralanmışlardır onun ve ekibinin suçudur , plaj da havlu sıkıntısı yaşanmıştır onun suçudur , personel tuvaletleri berbat durumdadır bu da onun suçudur , normal şartlarda yüksek sezonda olması gereken kadrosu 75 iken 40 kişi ile çalışma zorunda bırakılmıştır sanırım bu da onun suçudur.

Oysa bu tür sıkıntılar yaşandığında kimsenin aklına gelmez ,konunun aslı ya da iç yüzü. 60 dönüm genel mekanı ve 400 odası olan bir tesiste , malum sebeplerden dolayı en yüksek sezonda olsa dahi personel kısıtlamasına gidilirse , sürekli dökülen çampürler de süpürülemez , yollar da yıkanamaz . Fırtına ,kasırga ise hak getire , daha lobinin akan tavanına ve cam kenarlarından sürekli sızan yağmur sularına müdahale edememiş garibim üç beş personel ,kaldı ki o rüzgarda o yağmurda iskeleyi toplayacak ; Plajda ve havuzda ise havlu sıkıntısı yaşanmış , misafir memnuniyeti çok düşmüş acaba neden diye soran yetkili omuzu kalabalıklarda aslında çok iyi bilmektedirler teknik departmanın buharı kestiğini , sebep ise ekonomik tedbirler , ama kimsenin aklına gelmez konuyu bu şekilde sorgulamak , ya da işlerine gelmez , gelemez. Ama bir kurban vardır halihazır da , istenildiği an çağırılır fırçalanır , akıl verilir ve geri yollanır , ta ki sabrın sonu selamettir demekten vazgeçene yeni bir tesis bulup kaçana kadar kendisi.

Kimden ya da hangi meslek gurubundan bahsettiğim aslında gün gibi ortada. Antalya’da yatırım ve işletme belgeli tam tamına 858 ad. Tesis var , elbette bir o kadarda Housekeeper ve bunlardan 200 civarında olan ve sayıları sürekli artan beş yıldızlı otellerin 200 de Housekeeping Departmanı yöneticisi olması kuvvetle muhtemel ; Nedenmi böyle diyorum , çünkü Departman Müdürüne ne gerek var Asistan ile idare edin mantalitesi şu aralar yatırımcı zatı muhteremler ve bir kısım otel yöneticisi arasında çok popülerde ondan. Her ne ise konumuza dönelim , bu 200 bay ve bayan meslektaşımdan , adım gibi biliyorum ki aşağı yukarı 20 si ya da biraz daha fazlası ( ki bunlar çok iyimser rakamlar ) yukarıda yansıtmaya çalıştığım sıkıntıların onda birini yaşamıyor. Gayet iyi tesislerde ve uzman yöneticiler ile akıl ve sermaye sahibi yatırımcılar la çalışıyorlar , olmaz böyle şey diyen beri gelsin. Bunun dışında kalan kişiler ise belki de bizim verdiğimiz örneklerden daha da abartılısını yaşıyorlar malesef.


Tablo oldukça vahim ve üzücü olsa da yaşananlar gerçek . Gelelim kuru fasulyenin faydalarına , aslında bir çok Housekeeper meslektaşımın içinde bir ukte’dir ,ciddi bir sıkıntıdır bu konu . ABD ve Avrupa da ki meslektaşlarımız ile hizmet kalitesi ve performans açısından çokta farklı yönlerimiz olmasa da , ki bence bir çok yönden onlardan ilerideyiz , onlar kadar mesleğimize sahip çıkamamamız çok üzücüdür.Geçen aylar içerisinde gerçekleşen Avrupa ve Amerika Executive Housekeeper derneklerinin birleşmesi , kıtalararası bilgi alışverişini oldukça güçlendirmiş görünüyor.Zira temizlik sektöründeki son gelişme ve trendler ile çıkan yeni ürünler hakkında bu dernekler arasında ciddi bilgi alışverişi söz konusu , öyle ki bu dernek yönetimleri üyelerine farklı ülkelerde çalışmak istedikleri takdirde danışmanlık hizmeti bile verebiliyorlar .Bu arada kısa bir süre önce görüştüğüm IEHA Internatıonal Executıve Housekeepers Association yöneticileri Türkiye OTED ile birleşmeye de oldukça sıcak bakıyorlar ; Bunu da dip not olarak düşerek konunun asıl muhataplarının ilgisini çekebileceğimi umuyorum.

Konunun asıl çözüm ve çıkış noktası gördüğüm kadar ile eğitimde ve kişisel donanım noktasında tıkanıp kalıyor. Eğitim derken sadece meslektaşlarımın kendilerini eğitmesinden bahsetmiyorum elbette , konunun başka boyutları da var , ‘’Havuzkipır ‘’ da neymiş diyen çok otel patronu gördük bugüne kadar ; Ne kadar önemli ve hassas bir konu üzerinde çalıştığımızı diğer meslektaşlarımıza ve bilhassa otele yönetimlerine anlatamama özrümüzden de bahsetmek ve bunu nasıl aşacağımız konusunda projeler üretmek ten bahsediyorum burada. Elbette konu kişisel eğitim noktasında da tıkanıp kalıyor maalesef . Departman müdürü arkadaşlarımızdan birçoğu bir tane olsa dahi yabancı dil konuşamıyor , bilgisayar bilgileri ise msn sohbetlerinden ibaret , dolayısı ile kendilerine donanım kazandırmak gibi bir çabaları yok , kadroculuk yapmanın ve sıkça yeni tesislerin açılmasının çarpık sonuçları arasında , ‘’ seni şövalye ilan ediyorum ‘’ der gibi terfi dağıtılması da cabası. Daha karşısındakine laf anlatamayan insanlardan en az 100 personele sahip departmanları yönetmeleri bekleniyor , elbette buda beraberinde personel in mutsuzlaşmasını ve departmanın başarısız olmasını getiriyor. Ancak yinede başta Antalya OTED ve ardından İstanbul OTED olmak üzere dernek yönetimlerinin son yıllarda bu ve benzeri konular üzerine yaptıkları çalışmalar takdire şayan da olsa , dernek toplantı ve eğitim çalışmalarına katılımın az olmasının bence tek nedeni , ‘’ben departman müdürü oldum ya bu artık bana yeter ‘’ mantalitesinden başka bir şey değil.

Yinede içimizi aydınlatan bizi gururlandıran , varlıkları ile bizi onore eden , arkamızdan gelen genç meslektaşlarımıza örnek olarak gösterebileceğimiz bir çok insanda mevcut elbette. Mesela Sayın Çiğdem DUYGULU 1980 yılından bu yana ABD ‘de Registered Executive Housekeeper olarak çalışan Duygulu 23 yıldır Florida da yaşıyor . ABD de yaşamaya başladığı ilk yıllarda New York ta meslek hayatına başlamış , daha sonra taşındığı Florida da IEHA üyesi olmuş ve Florida Bölge Direktörlüğüne kadar yükselmiş . Şu an çalıştığı Marriott Coral Springs otelinde ise 11 yıldır meslek yaşamını devam ettiriyor.Bir çok makalesi ve eğitim çalışması olan Duygulu ABD deki başarılı ve önemli temsilcilerimizden biri. Fatma BİRKARDEŞLER DALKILIÇ 15 yılı aşkın bir süredir Kazakistan da çalışıyor Intercontinental Astana’nın Executive Housekeeper’ı olarak başarılı iş yaşamını yurtdışında sürdüren Dalkılıç bu ülkede açılış otellerinde de hizmet vermiş. Kesin dönüş yapmayı düşünmeyen Fatma BİRKARDEŞLER DALKILIÇ Asya daki en önemli mesleki temsilcilerimizden bir tanesi . Ve son bir örnek de Kuzey Afrika’dan Mısır ‘dan Güldane ARICI . Arıcı 10 yıldan uzun bir süredir Akdeniz’in karşı kıyılarında meslek hayatını sürdürmekte. Tunus ‘da uzun süre Executive Housekeeper olarak çalıştıktan sonra Mısır’a geçen sayın ARICI her iki ülkede de açılış tecrübesine sahip.

Görüldüğü üzere mesleğimiz açısından uzman yöneticilerimizin yurtdışında profesyonelliklerinden dolayı kolayca iş bulabilmeleride söz konusu burada. Genç meslektaşlarımıza model gösterebileceğimiz bir çok insanda elbette ülkemizde de yaşamakta ve meslek hayatlarını sürdürmekte , örneğin Sayın Şule BİLLUR ,uzun yıllar Executive Housekeeper olarak çalışan ve ardından Genel Müdür Yardımcılığı yapan BİLLUR geçtiğimiz aylarda Genel Müdür oldu . Ancak tüm bunlara rağmen mesleğimizi çok iyi tanınmadığımız , cazip hale getiremediğimiz aşina. Öğrenci arkadaşlarımızın tercihleri arasında hep son sırada olmamızda üzücü elbette. Bu kadar sıkıntı ve söylenmenin ardından geçenlerde kendi çapımda online bir anket gerçekleştirdim , telefon ve bilgisayar aracılığı ile görüşlerini aldığım , genel müdür , departman müdürü , personel v.b. farklı pozisyonlardaki kişilerden bana bir Housekeeper tarifi yapmalarını rica ettim , sonuçları ise aynen şöyle ;

GÖKHAN KARAHAN / SİMENA SUN CLUB SATINALMA DİREKTÖRÜ / ÇAMYUVA ANTALYA

Otoriter , modern , ve duruşu dik yönetimde söz sahibi birisi olmak zorunda.


NURİ TALAS / ROCKS HOTEL ÖNBÜRO MÜDÜRÜ / GİRNE KKTC


Yaptığı iş asla kolay değil , ve ciddi beceri gerektirir , titiz ve olabildiğince yenilikçi olmalı.


ZEYNEP KARAHAN / SERA HOTEL SATIŞ PAZARLAMA MÜDÜRÜ / LARA ANTALYA


Öncelikle işi çok zordur, çünkü tüm otelin temizliğinden sorumludur. Çok iyi bir gözlemci olmalıdır Aynı zamanda bütün gün ayakta tüm oteli kontrol etmek durumundadır. ekibi arka planda görünse de Housekeper sız işler yürümez, ekip çalışmasını ve planlamasını çok iyi bilmelidir.


K.M. GENEL MÜDÜR / LARA ANTALYA


Otellerin, eleman sayısı olarak en kalabalık departmanlarından biri olan Housekeeping departmanı yöneticileri (Housekeeper) genel olarak şu profili çizmektedir:

  • Genellikle eğitim seviyeleri lise düzeyinde olup, daha çok alaylıdan yetişmişleri bulunmaktadır. İyi derecede yabancı dil bileni nadirdir. Departmanına bağlı bulunan alt birimler hakkında yeterli bilgiye sahip değildirler. Ya katlardan yetişmiş Housekeeper vardır ya da meydandan ki genelde bayan oldukları için, kattan yetişmiştir. Meydan hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Ya da çamaşırhane hakkında fazla bilgisi yoktur!

  • Kullandıkları kimyasal malzemeler ve ekipmanları hakkında genel bir bilgiye sahip olup, neyin nasıl kullanılması gerektiğini asla elemanları kadar iyi bilmezler.

  • Piyasada ‘Housekeeper kadın olmalıdır’ gibi yanlış bir kanı hüküm sürse de erkek yöneticilerin de oldukça başarılı olduğu gözlemlenmiştir.

  • Eğitimci değil, idarecidirler. Personelinden sadece iş bekler, daha fazlasını talep etmezler.

  • Otelin en kalabalık departmanlarından birisi olmasıyla birlikte gideri en fazla olan departmanlarından da biridir. Ama yöneticilerin donanımsız olması sebebi ile genelde bütçe, maliyet ve analiz gibi konularda analitik düşünce ve hesaplama asla beklenemez. Bu sebeple de finans departmanı tarafından en çok kontrol altına alınması gereken departmandır (F&B ile birlikte).

  • İş geliştirme gibi bir kavramları yoktur; yetersiz eğitimleri olduğu için altındaki insanları hep birer rakip olarak görürler. Bu sebeple de sorumluluğu paylaşmak istemezler. Astları ile stratejik planlar yapmazlar.


  • Çalışan personelinin eğitim seviyesinin düşük olması nedeni ile genellikle sorun üretici bir departmandır. Bu sebeple de iletişimi oldukça zayıftır. Özellikle F/O ve Teknik Servis ile devamlı kavga içerisindedir. Yöneticisi de eğitimsiz ise diğer departmanlarla asla takım çalışmasına girmez.

  • Housekeeping departmanında yetişmiş bir bayan için gelinebilecek en son nokta genellikle Housekeeper olmaktır. Kendisini geliştirme ihtiyacı duymadığı için de bu pozisyonda uzun süreler çalışarak, hem altındakilerin önünü tıkar hem de kendisinde iş körlüğünden kaynaklı istikrarsızlık baş gösterir. Ama asla böyle bir yargıyı kabullenmezler, hatta şarap misali yıllandıkça daha da iyi olduklarını savunurlar.

  • Bilgisayar gibi teknolojik donanım gerektiren aletleri kullanmayı bilmezler, kendilerinden istenen her tür rapor vs. onlara angarya iş olarak gelir. Bu nedenle de ya ofislerine bir sekreter isterler ya da yardımcılarından birisinin bu görevi üstlenmesini bekler. Üst yönetim tarafından istenen her türlü rapor, alt kademe çalışanları tarafından yapılır ve Housekeeper tarafından kontrol edilmeden yönetime sunulur. Bu da gerek üst yönetimde gerekse de kendi departmanında iş gücü kaybına yol açar.


Housekeeper ve dolayısı ile departmanı diğer departman yöneticileri tarafından dışarıdan bakıldığında işte bu gözle görülüyorlar, haksızda sayılmazlar aslında yukarıdaki profile uyan birçok HK var . Bu gözlemlere yenilerini eklemek iş değil ,eminim herkesin söyleyecek bir çok şeyi vardır. Şüphesiz ki bu gözlemlerdeki tiplemeler tüm sektör çalışanı departman yöneticilerini de temsil etmiyor , eğitimli , kendine güvenen , yeniliğe açık , paylaşmaktan ve eğitmekten haz alan , sosyal ve donanımlı bir çok arkadaşımızda mevcut aramızda . Konu ile ilgili bir çok tartışma ve eleştiri olacağına eminim , ancak herkes bilmelidir ki , kapısının önünden bile geçmek büyük stres yaratan , ulaşılması zor , kendinden başkasının düşüncelerine değer vermeyen , despot , kendini beğenmiş ,paylaşmayan ve açıklarını kapatmak amacı ile sert gözükmeye çalışan yönetici modeli çok gerilerde kaldı , gençler artık böyle insanlar ile çalışmayı bir yana bırakın aynı ortamda bile bulunmak istemiyorlar .Modern yaşamın gereği olan teknoloji ve bilgi paylaşımını gerçekleştirdiğimiz an biz Housekeeper’lar için dönüm noktası olacaktır . Böylelikle Türkiye’nin en iyi ve en tecrübeli Housekeeper’ı olduğu iddiasında bulunan nevi şahsına münhasır bazı zatı muhteremlerinde , modernize olmalarına öncülük etmiş olabilir ,modası geçmiş yönetim modellerinden sıyrılmalarını sağlayabiliriz.





Read Users' Comments (0)

TELEFONUN UCUNDAN GELEN SÜPRİZ BİLGİ "KAHDER"

Dün öğleden sonra ilginç bir telefon aldım.

Yıllar önce, personel müdürüm olarak, bir çok farklı otelde çalışmamı sağlayan ,adeta tek başına işçi bulma kurumu gibi çalışan,bir çok elemanını çalıştığı yerde takip ederek , personel haklarını korumaya çalışan, dünya tatlısı sevgili ÇOŞUN DÜŞÜNSELER ' i soruyorlardı.

Ne yazık ki, ben de yerini ve telefonunu bilmiyordum .
Çünkü "ahte vefa "borcu olan çok kişi, onu küstürmüş , hem çok sevdiği mesleğini ,hem de bizleri terk ederek ,Istanbul' a geri dönmüştü.

Telefonun ucundaki ses ,yıllar öncesinden tanıdığı arkadaşına ulaşmak için, google' daki verileri kullandığını ve benim numarama ulaştığını belirtti.

Şaşkınlıkla kontrol ettiğimde, Öz Geçmiş bilgilerimde yer alan, referans kısmında görünen Çoşkun Düşünseler 'in hemen ardında benim iletişim adresim bulunmaktaydı.

Ne mutlu ki, bu yanılsamalar bana çok fazla bilgiyi de beraberinde getirdi.

Aynı yöntemi deneyerek ben de isim hanesine girince, başka bir Öz geçmişten ,yine referans olarak gösterilen Çoşkun beyin telefonuna ulaştım :)

Bu öz geçmiş bilgisinin kimliğine baktığımda ise ,Bodrum' da "KAHDER" başkanı olduğunu öğrendiğim bir housekeep 'a aitti.KAHDER (kat hizmetleri derneği) , Bodrum 'da kurulmuş bir "housekeeper "derneğiydi.

Bu kadar mı güzel tesadüf olabilirdi.!

http://housekeeperbdr.com/index.php?option=com_content&view=article&id=47&Itemid=28

Dernek sitesi çok fazla aktif görünmese de ,o bölgede çalışan bir çok meslektaşımıza ulaşabilmek için iyi bir bilgi kaynağıydı.

Ancak ,en büyük handikapı isminden kaynaklanmaktaydı.Çünkü aynı ismi başka bir kurum daha kullanmaktaydı.

http://www.kahder.net/tr/

Kırıkkale aile hekimleri derneği .

KAHDER ,umuyorum ki, en kısa zamanda daha aktif , diğer derneklerle işbirliği içinde ve ortak çalışmalara giderek, bu eksikliklerini de kapatacaktır.

N.Ö

Read Users' Comments (0)

ISPARTA TUREM F&B

Read Users' Comments (0)

OTED VE EĞİTİM




Turizm sektöründe dernekleşmeyi en iyi başaranlardan biri HOUSEKEEPING departmanıdır.
Bu derneklerden ise en uzun dönemli ve mesleğine sahip çıkanı ise kuşkusuz OTED'dir.
TUREM 'lerde işbaşı eğitimini birlikte yaptığımız ,Eğiticiler eğitimi programının
başarılı geliştirici ve uygulayıcısı olan arkadaşımız Nilüfer Yanar ,dernek
işleyişinde eğitimci rolunu kullanarak, hem derneğe ,hem sektöre çok şey katmıştır.

http://www.otedantalya.com/icerik.asp?menu=housekeeping&Kid=90


Eğitimin önemini ve önceliğini işletme sahiplerine anlatabilmek için ,daha çok
kuruluşun, dernekleri desteklemesi gerekmektedir.Alıntı yaptığımız Hürriyet Akdeniz 'de yayınlanan küpürde ,buna iyi bir örnek görülmektedir.Eğitim ve danışmalık merkezlerinin de ,derneklerle iş birliğine giderek , doğru koordinatları tespit edebilmesi, sektörün gelişimi için aynı ölçüde önemli ve gereklidir


İYİ BİR SEZON DİLEĞİYLE

Read Users' Comments (2)

İŞKUR KİMİ FİNANSE EDİYOR ?

http://www.ascilik.net/is-kurun-otellere-yonelik-kurslari_QmZ12WfZ2WiZ3794


Bu eğitim de yine Turemlerin eğitiminin bir benzeri bana göre...
İşkur istihdam garantisi veriyormuş !!
Turemler de aynı şekilde istihdam sağlamakta..
İşkurun en önemli özelliklerinden biri de kurs esnasında para ödüyor olmasıymış
Turemler de altı ay boyunca, yatılı okullarda, her türlü barınma ve
diğer ihtiyaclarını karşılıyordu.
Ve İ.L.O nun çalışma programı kapsamında personelini alıp ,sözleşmeli olarak,
bu kurslara eğitici personel statüsünde atıyordu.

Peki!

İşkur eğitimcilerini nereden buluyor ?
Neden bu kadar çok benzeri program var ?
Birini diğerine kıyaslamak ya da diğerinin yerine tutmak istemiyorum ama
kurumsal ilişkilerde, bu kadar birbirine parelel hizmetler sunarken ,
ortaklaşmaya neden gidilmediğini anlamakta zorlanıyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı, TUREM' leri aldığında bu kurslar halen devam ediyordu.
Neden birlikte çalışmaya gidilmedi ?
Çalışma bakanlığının ,Milli eğitim bakanlığının bu projesinden haberi yok muydu ?

http://www.iskur.gov.tr/LoadExternalPage.aspx?uicode=statbizeulasin

Read Users' Comments (0)

TURİZM MESLEĞiNDE STANDART OLABİLİR Mİ ?

Sayın Turizm bakanımız , Turizme teşvik kanunlarıyla birlikte bir de mesleki standartizasyonu sağlamak amacıyla yeni önlemler almak istiyor.

Kulağa çok hoş geliyor tabi..

Ama eğitimin personel kalitesini arttıracağını bilmeyen ve inanmayan patronların ,meslek standartını oluşturan kriterleri nasıl bileceğini, ciddi ciddi düşünmek lazım !

Yine de NADİR ÇAM arkadaşımın bloğundaki yazıya bir göz atmakta fayda var tabii

http://nadircam.blogspot.com/2009/06/turizm-calsanlarna-meslek-standart.html

İyi hafta sonları

Read Users' Comments (0)

GEZİNTİLERİMDEN GÜNCEME DÜŞENLER




2004-2005 YILININ YAZIYDI... CUMHURİYET GAZETESİNİN GEZİ EKİNİ KARIŞTIRIRKEN SAYFALARIN ARASINDA KISA BİR YAZI GÖZÜME İLİŞTİ.GÜZEL İZMİR ' İMİN UNUTULMUŞ, ŞİRİN BİR KÖYÜ TANITILMAKTAYDI BU YAZIDA , DİKİLİ 'YE BAĞLI BADEMLİ KÖYÜ...
YÜKLEDİK SIRTIMIZA ERZAKLARIMIZI "OTOBÜSLER ARASI YOLCULUKLARA ÇIKTIK" YILMAZ ERDOĞANIN DİZELERİNDE DEDİĞİ GİBİ ... VE İŞTE KARŞINIZDA BADEMLİ KÖYÜ TÜM İHTİŞAMI VE YALNIZLIĞIYLA

http://www.facebook.com/pages/Dikili-Turkey/GEZNTLERMDEN-GUNCEME-DUENLER/17269746783

Read Users' Comments (0)

KAT HİZMETLERİNDE İŞ BAŞI EĞİTİMİ PROGRAMININ HAZIRLANMASI


KAT HİZMETLERİNDE İŞ BAŞI EĞİTİM PROGRAMI


KAT HİZMETLERİ BÖLÜMÜNÜN EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNE BAĞLI OLARAK,

EĞİTİM İÇİN GEREKLİ,MÜFREDAT VE STRATEJİNİN BELİRLENMESİ

İŞLETMENİN AMAÇLARINA UYGUN EĞİTİM PROGRAMININ SEÇİMİ

EĞİTİMİN UYGULANMASI

EĞİTİM SONRASI TAKİP ÇALIŞMASI

PROGRAMIN DEĞERLENDİRİLMESİ ve RAPORUN HAZIRLANMASI

PROGRAMIN TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

EĞİTİM KAYITLARININ GÜNCELLENMESİ

BİR SONRAKİ EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİ.....







EĞİTİM İŞLEMİNİN BASAMAKLARI


1)Eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ;

a)İşletmenin ya da kurumun kat bölümü yönetim kadrosu ile
görüşülerek,önceliklerine ve önem sırasına göre temel
gereksinimlerin ,belirlenmesi. (1 ila 2 saat arası )

2)Eğitimin planlanması;

---İşletmenin ya da kurumun ,çalışma saatlerinin yoğunluğuna ve
kişi sayısına göre, eğitim programının, işletme tarafından
düzenlenmesi (15-20 kişilik grublar halinde olmak kaydıyla )

---Katılacak personelin isim listesinin ve
katılım koşullarının,(katılım tarihi ve saatleri , katılımcının
iş tecrübesi v.b bilgiler ) işletme tarafından eğitimciye
bildirilmesi.

3)Eğitimin uygulanması,

--- Günde 1 saatten az, üç saaten fazla olmamak kaydıyla ,

---- En az 10 günlük periyodik süreler halinde (grubların çokluğuna
bakılarak),

--- Eğitim için gerekli araç ve gereçlerin, işletme tarafından hazır
halde bulundurulması kaydıyla,

-----Bir adet sabit mekan (salon ve benzeri kapalı, ses denetimli
alan ) ,bir adet uygulama alanı ( gösteri odası) kullanılarak,
yapılır.

4 )Eğitimin değerlendirilmesi,

-- Verilen bilgilerin ve yapılan uygulamaların ,doğru anlaşılıp-
anlaşılmadığı ,

-- Çalışma sırasında verilen bilgilerin ne kadarının uygulamaya
geçirildiğine (bu konuda bölüm şeflerinin iş başındaki
gözlemlerinden yararlanarak ) bakılarak ,

-- Unutulan veya eksik öğrenilen bilgilerin tekrarı için ,kısa dönemli bir
pekiştirme eğitimi planlanır .

Read Users' Comments (0)

Galileo Sertifikalarını alan öğrenciler sektörde!



8 Mayıs 2009 tarihinde Akdeniz Üniversitesi bünyesinde yer alan Sosyal Bilimler MYO da yapılan 13. Geleneksel Pilav günü ve senlikleri çerçevesinde düzenlenen törende Turizm ve seyahat Programı öğrencileri sertifikalarını aldı. Törende Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Israfil Kurtcepe ve MYO Mudurü, Yrd. Doc. Dr. İrfan Özcan ve Üniversite Genel Sekreteri Vedat Saban tarafından öğrencilere sertifikaları verildi.

SBMYO ile THY Eğitim Akademisi arasında yapılan protokol kapsamında; öğrencilere Dr. Özer Alpar tarafından ders veriliyor. IATA adına THY eğitim Merkezinde yapılan sınavda başarılı olanlar ise THY Eğitim Akademisi nde Galileo Setifikalarını almaya hak kazanıyorlar.

GALİLEO SERTİFİKASINI ALAN ÖĞRENCİLERİN İŞİ HAZIR!
Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu ile Türk Hava Yolları ve Galileo Türkiye Temsilciliği arasında yapılan protokol gereği 2005 yılından beri Galileo Programının ders olarak müfredata konulduğunu belirten Dr.Özer Alpar GALİLEO Programı ve eğitimi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:

Derste başarılı olan öğrencilerimiz İstanbul da Türk Hava Yolları Eğitim Akademi sinde sertifika sınavına götürülmekte ve başarılı olan öğrencilerimiz uluslararası geçerliliği olan sertifika almaya hak kazanmaktadırlar.

IATA ( INTERNATIONAL AIR TRANSPORT ASSOCIATION ) Uluslararası Sivil Hava Taşımacılığı Birliği, Uluslararası uçak bileti düzenleyen hem havayollarına hem de seyahat acentalarına bu programın e sertifikasına sahip en az 2 kişiyi istihdam etme zorunluluğu getirmiştir. Bu ders sonunda sertifika almaya hak kazanan, okulumuzun Turizm ve Seyahat işletmeciliği Programı nda eğitim alan öğrencilerimiz, seyahat acentalarında ve havayolu şirketlerinde iş bulma konusunda büyük bir avantaj kazanmaktadırlar. ''
dedi.

Galileo Programının 70 ülkede 2.800 personelle, yıllık yaklaşık 70 milyar işlem gerçekleştirdiğine dikkat çeken Dr.Alpar; “830 dan fazla havayolu, 41.000 otel, 41 rent a car firması ve 350 tur ve gemi operatörünün hizmet verdiği bu sistem, yaklaşık 40.000 acenta ve 263.000 terminalle, 6 kıtada 106 ülkeye ulaşıyor. 1996 yılında Türkiye pazarına girmiş olan Galileo, özellikle Amerika ya çalışan seyahat acentaları için her türlü detaylı bilgiyi sunabiliyor. Galileo nun otel rezervasyonu programında 1.400 büyük şehrin ayrıntılı harita ve krokilerine '' zoom '' yapılabilmek ve bu sayede şehirler, sokaklar, otellerin yerleri ve uzaklıkları ile ilgili detaylı bilgi edinmek mümkün.

Galileo programını kullanan seyahat acentasının web sayfası üzerinden anlaşmalı olduğu, otellere, havayolu işletmelerine, rent a car firmalarına ve tur ve gemi operatörlerine 24 saat rezervasyon yapılabilme imkanı da vardır. ''
açıklamasında bulundu.

Sertifikalarını alarak eğitimlerini tamamlayan öğrencilerin işe giriş süreçlerini de yakından takip eden Dr.Özer Alpar; bu anlamda havayolu ve seyahat acentalarının personel ihtiyacını karşılamak üzere her konuda yardımlaşmaya hazır olduklarını ifade etti.

İLETİŞİM BİLGİSİ:
Dr.Özer Alpar
Akdeniz Üniversitesi
Sosyal Bilimler MYO
E-Posta : oalpar@akdeniz.edu.tr
ozeralpar@superonline.com
Web : http://www.ozeralpar.com
İş Tel : 0 242 346 30 30 / 0 242 345 13 30
Fax : 0 242 345 95 28
GSM : 0 (532) 552 10 30

12 Mayıs 2009 Salı - NİLGÜN ATAR nilgunatar@turizmhaberleri.com

Haber Botu: 87 Güncel Kaynak: TURİZMHABERLERİ.COM 294

Read Users' Comments (1)yorum

Kutlamalar


Hıdrellez Kutlamaları

Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdrellez günü, Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Julyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır.

Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs Günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelir ki, bu da kutlanıp bayram yapılacak bir olaydır.

Mevsimlik bayramlarımızdan biri olan Hıdrellez, ülkemizde etkin bir biçimde kutlanmaktadır. Büyük şehirlerde daha az olmak üzere, kasaba ve köylerde Hıdrellez için önceden hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar, evin temizliği, üst-baş temizliği, yiyecek-içeceklerle ilgili hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler baştan başa temizlenir. Çünkü temiz olmayan evlere Hızır’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdrellez günü giyilmek üzere yeni elbiseler, ayakkabılar alınır.

Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır. Kurban ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak amacına yöneliktir.

Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Hıdrellez'de baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelinin yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.

Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir. Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma”, Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” adı verilir. Törenler baharda doğanın ve tüm canlıların uyanmasıyla eş anlamlı olarak insanların da talihlerinin açılacağı inancıyla, şanslarını denemek için yapılır. Hıdrellez'den bir gece önce bahtını denemek ve kısmetlerinin açılmasını sağlamak isteyen genç kızlar yeşillik bir yerde veya bir su kenarında toplanırlar. İçinde su bulunan bir çömleğe kendilerine ait yüzük, küpe, bilezik gibi şeyler koyarak ağzını bir tülbentle bağladıktan sonra bir gül ağacının dibine bırakırlar. Sabah erkenden çömleğin yanına giderek sütlü kahve içip ağızlarının tadının bozulmaması için dua ederler.

Ardından niyet çömleğinin açılmasına geçilir. Çömleğin içindekiler çıkarılırken bir yandan da maniler söylenir. Buna göre eşyanın sahibi hakkında yorumlar yapılır. Hıdrellez'e özgü bu uygulama temelde bu şekilde yapılmakla birlikte, yörelere göre bazı farklılıklar da gösterebilmektedir. Son zamanlarda ise bu tören yalnızca evde kalmış kızların kısmetini açmak amacıyla yapılmaktadır.

Sonuç olarak, Anadolu’da hala görkemli törenlerle kutlanan Hıdrellez Bayramı insanlık tarihinde çok eski zamanlardan beri kutlanmaktadır. Farklı zamanlarda, farklı isimler altında kutlansa da Hıdrellez motiflerine pek çok yerde rastlamak mümkün olmaktadır. Baharın gelişi ve doğanın canlanması insanlar tarafından bayramlarla kutlanması gereken bir durum olarak algılanmıştır. Böylece bir bahar bayramı olan Hıdrellez evrensel bir nitelik kazanmıştır.

TURİZM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.

http://www.kultur.gov.trTRBelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF670AAAC19264C5A80C5B34C7537FAC0D




Read Users' Comments (0)

IMI-Luzern Hotel Management Institute Switzerland

IMI-Luzern is a leading Swiss hotel school teaching tourism, hospitality, events management and culinary arts. Available programmes range from Certificate through to Bachelor of Arts and Master of Business Administration. The syllabus allows students to combine specific areas of study interest to form a programme best suited to their career intentions. IMI Switzerland's educational partner is Manchester Metropolitan University United Kingdom

http://www.imi-luzern.com/

http://www.youtube.com/watch?v=UfIpEmgiqqg&feature=related

Read Users' Comments (1)yorum

Hotel Management Swiss Education HTMi

HTMi the School of International Hotel & Tourism Management Switzerland is a quality-focused institute imparting higher education based on the Swiss policy style of professional training in accorda...
HTMi the School of International Hotel & Tourism Management Switzerland is a quality-focused institute imparting higher education based on the Swiss policy style of professional training in accordance with the standards of Swiss, American, and United Kingdom academic traditions. HTMi is located in Sorenberg, a typical Swiss Holiday resort, only a 45-minute drive from Luzern and Bern, the capital city of Switzerland.

FOR MORE INFORMATİON PLS.

http://www.youtube.com/watch?v=HGOt6UeuLR4

Read Users' Comments (0)

TURİZM HAFTASININ ARDINDAN HATIRDA KALANLAR



Akdeniz üniversitesinde yapılan seminerin konuşmacılarından olan, Adnan Menderes Üniversitesi Didim Meslek Yüksekokulu hocalarımızdan Sn Doç. Dr. Atila Yüksel, müdür olduğu okulun eğitim sistemi hakkında, bizleri güzel bir sunum eşliğinde bilgilendirdi.
Bugüne değin karamsarlık içine düşmüş olduğum ,turizm eğitimi konusunda, hocamızın ufku sayesinde aydınlandım.

Böyle güzel bir okul örneğini bize gösterdiği için, kendisine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Darısı diğer meslek yüksek okullarının başına diyorum.

Aşağıdaki linkten okulun hakkında merak ettiğiniz her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz


http://www.akademik.adu.edu.tr/myo/didim/topics.asp?path=323938

Read Users' Comments (0)

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TURİZM İŞLETMECİLİK VE OTELCİLİK Y.O




Bir üniversiteye yaraşır görünüme sahip "Akdeniz üniversitesi Turizm işletmecilik ve otelcilik" bölümünü bunca yıl sonra ,bir seminer sebebiyle ziyaret etmek imkanını bulduğum için çok memnunum.

Bu okulu bu hale getiren herkesin emeğine ve yüreğine sağlık .
Ama en çok da benim emektar hocam, sevgili CEMİL BOYACI' nın yüreğine sağlık !

İyiki varsın sevgili hocam,

Nice sağlıklı yıllara

Balıkesirden öğrencin

Read Users' Comments (0)




ANTALYA ' DA ,AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ BÜNYESİNDE KUTLANAN , "TURİZM HAFTASI" İLE İLGİLİ ETKİNLİKLERİ, AŞAĞIDAKİ LİNKTEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ .


http://www.akdeniz.edu.tr/turizm/ITW2009/

Read Users' Comments (0)


Uygulama Oteli Yenileniyor
Manavgat Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi yanında uzun zamandır atıl durumda bulunan uygulama oteli yeni deprem yönetmeliği doğrultusunda yenileniyor.


İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdullah BİLGE yaklaşık 10 yıldır atıl vaziyette bekleyen AOTML uygulama oteli binası, yeni deprem yönetmeliği doğrultusunda çevre düzenlemesi ve ihata duvarıyla güçlendirme projesi de uygulanarak , 2009 Ağustos ayında teslim edilecektir dedi.
36 oda 72 yatak 1 kafeterya, 1 restaurant, 4 sınıf, 4 atölye ve 1 konferans salonuyla son derece modern bir yapıya kavuşacaktır.


http://manavgat.meb.gov.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=334&Itemid=519

Yukarıdaki haber, Milli Eğitim bakanımızın, Turizm mesleğinde uygulamalı eğitime karşı gösterdiği duyarlılığı ve Kuşadasındaki uygulama otelinin açılışındaki gibi çalışmaları belgeler görünmektedir.

Bu yıl ara tatilde kızımla birlikte gittiğim ,Serik ilçesindeki, Akdeniz üniversitesine bağlı kampüsün, aşağıda verilen haber linkinde de göreceğiniz gibi, aynı türden sorunları bulunmaktadır.Birebir gözlerimle görmemiş olsam ,Antalya daki güzelim Akdeniz üniversitesinin bir bölümü olduğuna mümkün değil inanamazdım.

Yetkililerden isteğimiz ;aynı hassasiyeti ,turizme emek verecek gençlerimizi yetiştiren bu okullara ve kadrosuna da göstermenizdir.

Meslektaşlarım ,en büyük sıkıntısını;
"Burada bir turizm okulu olduğunu görmezlikten gelip, bizden stajiyer öğrenci almıyorlar" diyerek dile getirmiştir.

İstihdam ve eğitim konusunda duyarlılıklarımızın daha da artmasını tüm kalbimle temenni ediyorum.



http://www.haberler.com/serik-meslek-yuksek-okulu-tasiniyor-haberi/

http://www.akdeniz.edu.tr/serik/index.

Read Users' Comments (0)




11 Nisan 2009 cumartesi günü Satürn palace otelinin toplantı salonu ve kapalı holunde, Balıkesir Turizm işletmecilik ve Otelcilik Yüksek Okulunun 1. istihdam fuarı gerçekleşti.

Balıkesir'in Turizm İşletmecilik okulunda okuyan, yaklaşık 1oo kadar öğrenci, mezunların kurduğu dernek aracılığıyla ,Antalya 'ya geldiler.

İki gün boyunca otelleri gezerek, tanıma ve otel yöneticileri ile yüz yüze görüşerek ,staj yapma imkanına sahip oldular.

Dernek yöneticilerinin ve üyelerinin bu paylaşımcı tavırları, bir eğitimci ve turizmci olarak, gelecekteki çalışmalara örnek olması bakımından benim için çok umut verici....

Derneği kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Read Users' Comments (0)

TURİZM SEKTÖRÜNDE PROFESYONEL ÇALIŞMALARI BESLEYEN KAYNAKLAR




Read Users' Comments (0)

BTIOYO İstihdam Fuarı 11-12 Nisan 2009'da Antalya'da Gerçekleşecek

BTIOYO İstihdam Fuarı 11-12 Nisan 2009'da Antalya'da Gerçekleşecek


Btioyo Mezunlar Derneği'nin Okul yetkilileriyle birlikte, uzun süredir üzerinde çalıştığı istihdam fuarı 11-12 Nisan tarihlerinde Antalya Saturn Palace Hotel'de gerçekleşecek. Okuldan 120'ye yakın öğrencinin katılması planlanan fuarda, işletmelerin en büyük sıkıntısı olan kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaları, öğrencilerinde iş bulma ve kendilerine, kariyer planlamalarına uygun işletmeleri tanıyabilme olasılığı tanıyacak olan etkinlikte, öğrenciler ayrıca Kundu- Belek ve Kemer otellerini de gezme imkanı bulacaklar.

Ayrıntılı bilgi ve katılım için;

sebnem.akyuz@btioyomd.org.tr

0 533 721 74 06

http://www.btioyomd.org.tr/haber_detay.asp?HID=90

Read Users' Comments (0)

PROFESYONEL TURİST REHBERLİĞİ HİZMET İÇİ EĞİTİM SEMİNERLERİ 2009 YILI UYGULAMA ESASLARI

Tanımlar:
Genel Müdürlük : Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünü
Yönetmelik : Profesyonel Turist Rehberliği Yönetmeliği’ni
Seminer :Profesyonel turist rehberleri için düzenlenen hizmet içi eğitim seminerlerini
Rehber : Profesyonel turist rehberini
İl Müdürlüğü : İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünü
Oda : 5362 sayılı kanuna göre kurulmuş olan rehber esnaf odalarını
ARO : Antalya Rehberler Odasını
İRO : İstanbul Rehberler Odasını
İZRO : İzmir Turist Rehberleri Odasını
ifade eder.

Bakanlık Makamının 16.12.2008 tarih ve 224648 onayına istinaden 2009 yılı Kasım ve Aralık aylarında düzenlenecek seminerler;

Antalya’da ARO tarafından,
İstanbul’da İRO tarafından,
İzmir’de İZRO tarafından,
Ankara, Aydın, Bursa, Çanakkale, Gaziantep, Muğla, Nevşehir ve Trabzon il/ ilçelerinde ise, İl Müdürlüklerince uygun görülerek Bakanlığa bildirilen ve Genel Müdürlükçe onaylanan odalar tarafından düzenlenecektir.

http://aregem.kulturturizm.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFD1DDB2FF3800EA3DA7C2563442DA77E3

Read Users' Comments (0)

MESLEK OKULLARINA GİRİŞTE UYGULANAN SINAVLAR

Turizm alanında -ilk öğretimden sonra- hemen her bölümünde ve her yaşa hitap eden devlet eliyle düzenlenmiş kurslar,yatılı okullar,uygulamalı liseler,iki yılllık ve dört yıllık lisans okulları ve akademik araştırma yapmaya imkan veren bölümler bulunmaktadır.Bunların yanısıra özel şirketlerin , dershanelerin de yine turizm alanında kısa dönemli kursları bulunmaktadır. Hemen hepsinin öğrencilerine sundukları hizmetin temel anlayışı , kariyer ve tatminkar bir ücret ile sürdürülebilecek meslek hayatıdır.

Aşağıda bunlardan bir kısmını görmektesiniz;


Bu üniversitelere girebilmek için ,hepsi aynı bölüm olduğu halde, sınavlarda farklı puan uygulamaları ile karşılaşırsınız ..aynı şekilde yine eğitimcilerinizi de sizler gibi, her üniversitenin kendi bünyesinde barındırdığı, farklı uygulama prosedürleri içeren kurallar çerçevesinde atarlar.

Hepsi bürokratik uygulamaları bilenler açısından çok normal süreçler olarak görünmektedir.

AMA GERÇEKTE DE ÖYLE MİDİR...?

Read Users' Comments (0)

TURİZM EĞİTİM MERKEZLERİ HAKKINDA

1993 yılında ,TURİZM BAKANLIĞI'nın gazete ilanı olarak çıkan ,eğitim görevlisi kadrosuna basvurmak için , o dönemdeki , "ANTALYA TUREM "'in eski yerine yani TRT binasına giderek, okul müdürünün onayıyla, Ankara yoluna düşmüştüm.

Turizm Bakanlığının ,Eğitim müdürlüğü bölümünde ,yazili ve sözlü mülakatlara ,I.L.O ve bakanlık elemanları kontrolunde girerek ,"KEMER TUREM" eğitim merkezine sözleşmeli eğitim görevlisi olarak atamam yapildi.

Eğitimci olarak göreve başlamadan önce ,1 ay boyunca "BALÇOVA TUREM" de eğiticiler eğitimi programı aldım.Ve program sonunda yine Ankara 'dan gelen ,Eğitim bölümü üst görevlileri ve I.L.O bolumu denetleyicileri tarafından ,uygulamalı sınava tabi tutulduk.Bu eğitimde sertifikalandırıldık.

1993-1996 yılları arasında burada görev yaptım.Bu dönemde Bakanlık tarafından okul dışı görevlendirilmelerim oldu.Side,Fethiye,Tekirova bölgelerinde otellere sertifikalandırmak üzere iş başı eğitimleri verdik.

1995 yılında ,kademeli olarak gidilen, I.L.O nun yurt dışı eğitim seminerlerine katıldım.

1996 yılında yönetim değişikliği ile KASTOMONUTUREM' e atamam yapıldı. Bir ders yılı burada çalışarak ayrıldım.

Buradaki çalışmlarıma dair gözlemlerime ayrıca değineceğim.

Ama önce bir soru sormak istiyorum ;

NEDEN TURİZM BAKANLIĞI BUNCA EMEK VE YATIRIMI YOKSAYARAK BU OKULLARI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA DEVRETTİ?

Read Users' Comments (0)